2023 yılının ilk Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısı gerçekleşti. Toplantıdan önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştüklerini söyleyen Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Yeni ekonomi yönetimi ile ekonomik istikrarın kısa sürede tesis edilmesini ve ülkenin yeniden hızlı ve sağlıklı bir büyüme patikasına girmesini temenni ediyoruz” dedi

Sabancı Center’da düzenlenen toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan yaptı. Konuşmalarının ardından Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası yeniden toparlanmayı konu alacak bir panel düzenlendi. Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın yönetimindeki panelde; Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Ülke Direktörü Arvid Tuerkner, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ve akademisyen Doç. Dr. Ümit İzmen yer aldı.

Toplantıda konuşan Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Göstergeler ekonomimizin belki de son 10 yılın en sıkıntılı döneminden geçtiğine işaret ediyor. Buna göre, ihracat geriliyor, cari açık artıyor, net rezervler eksiye geçiyor, bütçe açığı büyüyor, hayat pahalılığı satın alma gücünü düşürüyor, yüksek enflasyon bilançoları bozuyor ve işlem maliyetlerini artırıyor, mevduat ve kredi faiz oranları yükseliyor, politika faiz oranının düşüklüğüne rağmen yatırımlar canlanmıyor, TL değer kaybediyor, yabancı yatırımcı gelmiyor. Uzun süredir ilk defa “ikiz açık” yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

TUNCAY ÖZİLHAN: “AÇIK VE SAMİMİ BİR TOPLANTI OLDU”

Toplantıdan önce Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştüklerini de belirten Özilhan sözlerine şu şekilde devam etti:

“Arka arkaya sıralayınca sıkıntılı bir tabloya işaret etmesine rağmen, aslında bu sorunlar çözümsüz değil. Yeter ki sorunun kaynağını doğru teşhis edelim ve buna uygun bir politika setini şeffaf ve takvime bağlı olarak uygulayalım. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ı ve Hazine ve Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek’i ve Merkez Bankası Başkanı sayın Hafize Gaye Erkan’ı kutluyor ve görevlerinde başarılar diliyoruz. Yeni ekonomi yönetimi ile ekonomik istikrarın kısa sürede tesis edilmesini ve ülkenin yeniden hızlı ve sağlıklı bir büyüme patikasına girmesini temenni ediyoruz.  Şimdiye kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda itibarı yüksek bir ekonomik programın hazırlanarak ilan edilmesi, kilit kurumlara liyakati ön planda tutan ve piyasalara güven veren atamaların yapılması ve Merkez bankası başta olmak üzere ekonomi politikalarının şekillenmesinde etkili olan kurumların esas görev tanımlarına uygun bir çalışma düzenine girmesi, bu içinde bulunduğumuz tablodan çıkışta çok yardımcı olacaktır. Sayın Mehmet Şimşek’le bugün toplantı öncesinde TÜSİAD yönetimi olarak bir araya geldik.  Ekonomik durumla ilgili tespit ve önerilerimizi Sayın Bakan’la paylaştık. Açık ve samimi bir toplantı oldu.  Sayın Bakanın çalışmalarını tamamladıktan sonra ortaya koyacağı ekonomik programın makroekonomik istikrar yönünde katkı sağlamasını bekliyoruz.”

“TÜRKİYE EKONOMİSİNİN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN ÜÇ AYAKLI BİR PROGRAM GEREKİYOR”

Koç Holding, Biyoteknoloji şirketi StemBio'nun yüzde 65'ini satın aldı Koç Holding, Biyoteknoloji şirketi StemBio'nun yüzde 65'ini satın aldı

Türkiye ekonomisinin sorunlarının çözümü için üç ayaklı bir program gerektiğini de vurgulayan Özilhan, “Bu üç ayağı makroekonomik istikrar, yapısal reformlar ve hukuk devleti oluşturuyor. Bu başlıkların üçüne de eş zamanlı başlamak gerekiyor. Bu durumda her birisi diğerlerinin etkinliğini artıracak ve sorunların daha kısa sürede ve daha az maliyetle çözülmesi mümkün olacak. İşe, her şeyden önce makroekonomik istikrarı sağlayarak başlamak gerekiyor. Enflasyon şeytanıyla mücadele ve TL’ye güveni yeniden sağlamak birinci önceliğimiz. Ancak enflasyonla mücadelenin yolu TL’ye değer kazandırmaktan geçmiyor. Çünkü TL değer kazanınca, bu durum ister istemez ithalatı ucuzlatıyor, ihracatı pahalandırıyor ve dış açık yükseliyor. 2001 krizi sonrasında yaşadığımız süreç bize bu dersi iyi öğretti. Bu nedenle yurtdışından para girişi yaşanması halinde TL’de ortaya çıkması muhtemel değerlenmenin önünü almak ve döviz akışını piyasada bırakmak yerine zaten zayıflamış olan Merkez Bankası rezervlerini tahkim etmek gerekiyor. Ana hedef enflasyonla mücadele olurken, sıkı para politikası tercihleri büyümede arzu edilmeyen bir yavaşlamaya ve yaşam standartlarında bozulmaya yol açmamalı.  Burada maliye politikası devreye girmeli” ifadelerine yer verdi. 

ORHAN TURAN: “HEM CARİ AÇIK HEM BÜTÇE AÇIĞI VERİYORUZ”

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise “Demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve eğitim reformu gündemimizin önemli başlıkları. Bu başlıkların yanına, değişen küresel sistemin etkin bir aktörü olmak, iklim değişikliği ile mücadele ve dijital dönüşüme hazır olmayı da eklemeliyim. Bu başlıklar, bugünümüzü olduğu kadar, yarınımızı da doğrudan belirleyecek olsa da, gündemi daha acil konular dolduruyor. Bunların en başında ekonomi geliyor. Göstergeler, ekonomide ciddi bir tabloya işaret ediyor. Artık hem cari açık hem bütçe açığı veriyoruz. Çifte açık, çözülmesi zor bir denklem yaratıyor. Finansal sektörün, temel işlevi olan, kaynakların rasyonel dağılımını yerine getirmekte zorlanmaya başlamasının sonuçlarını, hepimiz yaşadık. Gösterge faiz oranının sürekli olarak düşürülmesine rağmen, reel sektörün krediye erişimi giderek zorlaştı.  Ticari kredilerin artış hızı enflasyonun bir hayli altına indi. Finansmana erişim sorunu yatırımları baskıladı. Fiyatların ekonominin gerçeğini yansıtmaz hale gelmesi, özel sektörün risk ve getiri hesaplamalarını güçleştirdi. Bu da yatırım kararlarının ertelenmesine, yeni istihdam yaratma kapasitesinin azalmasına ve büyümenin zayıflamasına yol açtı” ifadelerini kullandı.

“BAKAN ŞİMŞEK’İN RASYONEL POLİTİKALARA DÖNÜŞ VURGUSUNUN ÖNEMLİ BİR ADIM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ”

Tüketim artışının, yurt içi üretim artışı yerine ithalat ile karşılandığını vurgulayarak sözlerine devam eden Turan, konuşmasına şu şekilde devam etti: 

“Nitekim büyüme rakamları ve ardından gelmiş olan sanayi üretimi ve dış ticaret verileri bu durumu gösteriyor. 2021’in ilk çeyreğinden bu yana üretim-tüketim makası açılıyor. 2023 ilk çeyrek büyüme rakamlarında yıllık olarak sanayi yüzde 0,8 gerilerken, tüketim yüzde 16,2 arttı. Bu durumun aşılabilmesi için para ve finans politikalarının değişmesi gerekiyor. Finansal kesimin iyi çalışması çok önemli. Finansal kesim sağlıklı olduğu, kendi fiyatlamalarını yapabildiği ölçüde, reel kesim de sağlıklı olur. İzlenecek olan politikalar, reel kesimin olağan yollardan finansmana ulaşabilmesini sağlamalı; üretim ve yatırımın önünü açmalı. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı sayın Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı sayın Hafize Gaye Erkan’a görevlerinde başarılar diliyorum. Hazine ve Maliye Bakanımız sayın Mehmet Şimşek’in rasyonel politikalara dönüş vurgusunun bu doğrultuda çok önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Sayın Bakan’ın da ifade etmiş olduğu gibi, kolay çözümler ya da hızlı sonuç verecek yöntemler bulunmuyor olsa da, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik prensipleri doğrultusunda, kural temelli politika yapımına bağlı kalınması, ekonomideki bu zor durumun aşılmasını sağlayacaktır.”

Editör: MURAT ÖZER