Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, beyin ölümü sonrası yapılan organ bağışının yüzde 22'lerden yüzde 15'lere kadar düştüğünü söyledi. Erk, "Organ bağışıyla ilgili Diyanet İşleri'nin devamlı fetva vererek ve cuma hutbelerinde konuyu işleyerek halkı bilinçlendirmesi ve yönlendirmesi lazım" dedi.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Organ Bağışı Haftası nedeniyle Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Diyaliz Merkezi'nde diyalize giren hastaları ziyaret etti. Ziyaretin ardından organ bağışı ile ilgili değerlendirmede bulunan Erk, organ nakli sayısının pandemi nedeniyle azaldığını, ilk hedeflerinin bu sayıyı eski düzeye getirmek olduğunu belirtti. Pandemiden sonra düşen organ bağışının arttığını ancak mevcut rakamların tatmin edici olmadığını ifade eden Timur Erk, şunları söyledi:

Küçük ellerde büyük risk: "El, ayak, ağız hastalığına dikkat!" Küçük ellerde büyük risk: "El, ayak, ağız hastalığına dikkat!"

"Türkiye'de şu anda 23 bin vatandaşımız böbrek nakli için sırada bekliyor. Böbrek nakli için sırada bekleyen 23 bin vatandaşa karşın şu andaki rakamlara göre yıllık 3 bin 500 böbrek nakli yapılıyor. Pandemi döneminde organ bağışında artış yaşanmıştı ama daha sonra düştü. Şimdi toparlanıyor ama hala eski rakamlara ulaşmış değiliz. Ne yazık ki beyin ölümü sonrası aile onayı gerekli malum. Bunun için de eskiden yüzde 22 civarında onay verilirken şimdi bu rakam yüzde 15'lere düşmüş durumda. İvedilikle yine bunu yüzde 20'lere, 25'lere taşımamız lazım, bu ciddi sıkıntı. Onun için organ bağışıyla ilgili Diyanet İşleri devamlı bu konuda fetva vererek ve cuma hutbelerinde bu konuyu işleyerek halkı bilinçlendirmesi ve yönlendirmesi lazım. Gelişmiş ülkelerde kültür oranı arttıkça organ bağışı sayısı artmakta. Burada da en fazla Antalya, Aydın, Muğla, İzmir bölgesinde daha çok organ bağışı yapılıyor."

'BEYİN ÖLÜMÜ İLE BİTKİSEL HAYAT BİRBİRİNE KARIŞTIRILIYOR'

Türklerin, yardımsever insanlar olduğunu ancak organ bağışı konusunda cimri davrandığını ifade eden Timur Erk, şöyle devam etti:

"Bizim bu kendi güzel yeteneklerimizi, bu konudaki inançlarımızı ve bilinçlenmemizi sağlamamız lazım. Burada bir güven ortamız söz konusu, bitkisel hayat ile beyin ölümü ne yazık ki birbirine karıştırılıyor. 'Acaba doktorlar gereğinden erken mi müdahale etti?' diye bir şüphe var. Beyin ölümü bilimsel bir tespittir ve 4 tane tespit aracı vardır ve bu tartışılamaz. Dolayısıyla vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum; tartışmayalım, beyin ölümü kesindir geri dönüşüm yoktur, bitkisel hayatta geri dönüş vardır, birbirine karıştırılmamalı. Dolayısıyla eğer kişi, eğer sağlığında organlarını bağışlamışsa bunu bir vasiyet olarak kabul etmeli ve gerekli onaylar verilmelidir. Avrupa ve gelişmiş batı ülkelerinde organ bağışçısı sayısı oransal olarak daha fazla. Ama emin olun ki diyaliz hizmetlerinde ve börek nakli konusunda biz Avrupa'nın ilk 3'üne giriyoruz."

11 YIL SONRA YENİDEN DİYALİZE GİRMEYE BAŞLADI

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk'in ziyaret ettiği hastalardan Gülizar Kelçik (36), diyalizle 2002 yılında 15 yaşındayken tanıştığını söyledi. 2010 yılında annesi Meliha Terlik'in böbreğini aldığını belirten Kelçik, "8 yıl diyalize girdim, sonra annemden nakil oldum. Daha sonra evlendim ve bir kızım oldu ama hamilelikte değerlerim yükselince 11 yıl sonra vücudum böbreği kabullenmedi ve 2021'de tekrar diyalize girmeye başladım. 2 yıldır diyalize giriyorum ve rahat hissediyorum kendimi. Organ nakli çok iyi, diyalizden daha iyi oluyoruz. Umarım Allah'ım tekrarını nasip eder. Herkes organlarını bağışlasın çünkü bir can kurtuluyor" dedi.

Editör: MURAT ÖZER