Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), temmuz ayına ilişkin öncü göstergelerin oldukça yüksek bir aylık fiyat artışı olacağına işaret ettiğini ve buna bağlı olarak, yıllık enflasyonun da önemli ölçüde yükselmesinin tahmin edildiğini açıkladı.

TCMB, Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetini yayımladı. Türkiye'de yıllık enflasyonun 2022 yılının ekim ayında ulaştığı zirveye kıyasla 47,3 puan gerilediği ancak bununla birlikte yüksek seviyesini koruduğu belirtilerek, "Tüketici fiyatları haziran ayında yüzde 3,92 oranında artarken yıllık enflasyon yüzde 1,38 puan düşerek yüzde 38,21 seviyesine gerilemiştir. Yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret etmektedir. Bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemeleri belirleyici olmaktadır. Enflasyonun ana eğilimi 2022 yılı sonrası dönemde yavaşlasa da yüksek seyrini sürdürmektedir. Temmuz ayına ilişkin öncü göstergeler talep, ücret, döviz kuru, vergiler ve bozulan fiyatlama davranışları kanallarıyla oldukça yüksek bir aylık fiyat artışı olacağına işaret etmektedir. Buna bağlı olarak, yıllık enflasyonun da önemli ölçüde yükseleceği tahmin edilmektedir" denildi.

'TURİZM GELİRLERİNİN CARİ DENGEYE KATKI SUNMASI BEKLENİYOR'

TÜİK: "Dış ticaret haddi ekimde yüzde 0,1 azaldı" TÜİK: "Dış ticaret haddi ekimde yüzde 0,1 azaldı"

Turizm gelirlerinin beklentilerin üzerinde ve yıl geneline yayılmış seyri ile yılın ikinci yarısında cari dengeye güçlü bir katkı sunacağının tahmin edildiği vurgulanarak, "Seyahat gelirleri yılın ilk 5 ayında bir önceki yılın ilk 5 ay toplamına göre 2,5 milyar dolar artarak 14,1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Yabancı ziyaretçi sayıları da benzer şekilde yılın ilk 5 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26,1 oranında artarak 13,6 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiştir. Turizm gelirlerinin artan katkısıyla cari işlemler hesabının yılın ikinci yarısında daha dengeli bir seyir izleyeceği tahmin edilmektedir. Turizm gelirlerindeki güçlü seyir ile enerji ithalatındaki normalleşmenin döviz piyasasında arz kaynaklı olarak sağlıklı fiyat oluşumu ve istikrara katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Diğer taraftan, artan turizm faaliyeti kısa vadede talebi artırarak tüketici enflasyonu üzerinde risk oluşturmaktadır" ifadelerine yer verildi.

'ÜCRET ARTIŞLARI ENFLASYONDA YUKARI YÖNLÜ BASKIYI ARTIRACAK'

2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerileyen küresel emtia fiyatlarının girdi fiyatı kanalıyla tüketici enflasyonundaki düşüşü desteklediği ancak diğer taraftan, döviz kurları ve işgücü maliyetindeki artışlar nedeniyle üretici fiyatları üzerindeki baskını arttığı kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:

"2023 yılı temmuz ayında asgari ücrette yapılan güncellemeye memur ve kamu işçi ücretlerindeki düzenlemelerin eşlik etmesi ve ücretlerdeki artışın genele yayılması sonucu yılın ikinci yarısında enflasyon üzerinde başta maliyet kanallı etkiler olmak üzere yukarı yönlü baskıların artacağı öngörülmektedir. Türk lirasındaki değer kayıplarının, ücretlerde genele yayılan artışın ve vergi düzenlemelerinin yakın dönemde enflasyon üzerinde maliyet yönlü ilave baskı oluşturacağı öngörülmektedir. Söz konusu etmenlerden tüketici fiyatlarına geçişkenliğin özellikle talep koşullarının güçlü olduğu dönemlerde hızlı gerçekleştiği görülmektedir. Nitekim öncü göstergeler, maliyet gelişmelerinin etkisiyle temmuz ayında genele yayılan yüksek fiyat artışlarının gerçekleştiğine işaret etmektedir."

Ayrıca, TCMB uluslararası rezervlerinin haziran ayından itibaren güçlü bir artış eğilimine girdiği hatırlatılarak, "2022 yılı sonu itibarıyla 128,8 milyar dolar seviyesinden mayıs sonunda 98,5 milyar dolar seviyesine gerileyen TCMB brüt uluslararası rezervleri 14 Temmuz itibarıyla 113,1 milyar dolar seviyesine yükselmiştir" denildi. (DHA)

Editör: MURAT ÖZER