Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Kıdemli Danışmanı Cüneyd Zapsu, Davos'un bu yılki gündemini yorumladı. Gelişmek için değişimin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Zapsu, “En önemlisi Davos’ta insan tanımaktır” dedi.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Kıdemli Danışmanı Cüneyd Zapsu, İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlenen 50'nci Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) gündemini değerlendirdi. Değişim olmadan gelişimin de olmayacağını vurgulayan Zapsu," Bunu Davos’ta siyasetçilerimize hep söyledim. Buranın faydası içeride konuşulanlardan çok dışarıda konuşulanlardır” dedi. Davos’ta insan tanımanın önemli olduğuna dikkat çeken Zapsu, “Buradan bizim iş insanlarımıza sesleniyorum. Özellikle genç iş insanlarımıza. Ben bu yaşta hala yeni bir şeyler öğrenebilir miyim, satabilir miyim diye geliyorum. Bunlar geçiştirilmemesi gereken şeyler” diye konuştu.
DAVOS’A RAKİP ANTALYA
Davos’a artık birçok rakibin çıktığını söyleyen Zapsu, “Rusya, Amerika, İsviçre’de forumlar var. Yakın zamanda bizim de Antalya Diplomasi Formumuz olacak” dedi. Zapsu, dünyada büyüyen gelir eşitsizliği konusuna ilişkin de iş insanı Hamdi Ulukaya üzerinden örnek verdi. Zapsu, Ulukaya’nın yıllar önce Amerika’da şirket hisselerinin yüzde 10’unu çalışanlarına dağıttığını ve mal varlığının yüzde 50’sini de vakfa devrettiğini belirterek bu modelin bugün ABD’li iş insanlarına örnek olduğunu dile getirdi.
“YAPAY ZEKA EŞİTSİZLİK GETİREBİLİR”
Yapay zeka teknolojisine de değinen Zapsu, “Yapay zekâ devrimi tarihte benzeri görülmemiş bir eşitsizliği beraberinde getirebilir. Sadece sınıflar arasında değil ülkeler arasında da eşitsizlik olacaktır. 19’uncu yüzyılda endüstri devrimini gerçekleştiren İngiltere, Japonya gibi birkaç ülke diğer ülkeleri fethetmeye çalışmıştı. Eğer dikkatli olmazsak aynısı 21’inci yüzyılda yapay zekâ ile yaşanacak. Şu anda zaten yapay zekâ ordusu savaşının ortasındayız. Bu savaşta başı Amerika ve Çin çekiyor diğer ülkeler bu yarışın çok gerisinde kaldı. Eğer yapay zekanın faydalarını insanlık için eşit bir şekilde dağıtamazsak yapay zekâ muhtemelen kendisi için birkaç yüksek teknolojili merkezde bir büyük üs oluşturacak. Bu arada diğer ülkeler iflas edebilir veya sömürülebilen bilgi kolonileri haline dönüşebilirler” diyor.
KARBON EMİSYONU SORUNU
Cüneyd Zapsu, “Karbon emisyonu öyle bir sorun haline geldi ki, 2016 yılında yapılan Paris Anlaşması'nda kararlaştırılan karbon miktarı düşürme hedeflerine ulaşabilsek dahi global iklim sıcaklıkları 2030 yılı itibariyle yüzde 1,30 oranında artacak ki bu da kuraklık, sel, aşırı hava sıcaklığı ve milyonlarca insanın fakirleşmesi riskini ve etkilerini daha da arttıracak" dedi ve ekledi: Geçtiğimiz on yıllık süreçte bu konuda uluslararası ölçekte gittikçe artan baskı, karbon emisyon sorunu ile ilgili çözümler geliştirilmesini sağladı. Bunlardan bir tanesi negatif emisyon teknolojileri (NETs) olarak adlandırılıyor ve atmosferdeki karbondioksit oranını azaltıyor. Ancak yine de bu çözümlerin etkili olabilmesi için birçok koşulun sağlanabilmesi gerekiyor”
“GLOBAL ÖLÇEKTE ÇALIŞMAK ŞART"
Davos zirvesinde konuşan Google CEO’su Sundar Pichai ise, “Al(yapay zeka) ile iklim arasında hiçbir fark yok; tek bir ülke ya da tek bir şirket olarak çalışarak güvenliğini sağlamanız mümkün değil. Bunun için global ölçekte çalışmak şart. Al ile ilgili en büyük risk, üzerinde yeterince çalışmayıp yeterli ilerlemeyi kaydetmemek olacaktır. Çünkü bu, milyarlarca insanın hayatını etkileyecek bir teknolojidir. Gelecek için nasıl yenilikler yapabileceğimizi kendi kendime sorduğumda, kuantumun cephanemizdeki en önemli araçlardan biri olduğunu görüyorum. Al ile kuantum teknolojisinin kombinasyonu bugünkü birçok problemin üstesinden gelmemizi sağlayacak” diye konuştu.