Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Konut ve kira sektöründe piyasanın dengesini bozan fahiş fiyat artışlarına yol açan kişi ve kurumlara yönelik ağır yaptırımlar uygulayacağız. Adil, dürüst, özenli ve makul şekilde hareket etmeyerek fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde düzenlenen 26'ncı Geleneksel Tüketici Ödülleri Zirvesi'nde konuştu. Erdoğan, normalde ödül törenini her yıl mart ayında yaptıklarını ancak 6 Şubat'ta yaşanan depremler nedeniyle birçok etkinlik gibi ödül törenini de bugünkü tarihe ertelediklerini belirterek, "Bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. 11 ilimizde yaşayan 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen bu büyük felaketin yaralarını sarmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Kabine toplantılarımızın ilk gündem maddesini daima deprem bölgesinde yürütülen inşa ve ihya faaliyetleri oluşturuyor. Orta Vadeli Program'da olduğu gibi ekonomi ile ilgili hazırladığımız yol haritalarında da önceliği daima bölgenin ayağa kaldırılmasına veriyoruz. Meclis'imize sunduğumuz ek bütçede bölgeye 762 milyar lira ayırmıştık. 2024 yılında deprem bölgesi için 1 trilyon liralık kaynak tahsis edeceğiz" dedi.

'MUHALEFETİN BASKISINA RAĞMEN FEVRİ ADIMLARDAN UZAK DURDUK'

Erdoğan, önümüzdeki 3 yıl boyunca depremzede şehirlerin ihyası için toplam 3 trilyon lira tutarında bir kaynak kullanacaklarını vurgulayarak, "Deprem konutlarımızın inşası hızla sürüyor. Depremde yıkılan iş yerlerimizi ve ticarethanelerimizi yeniden yapıyoruz. Konutlar haricinde deprem bölgesinde ticari alan vasfına sahip 170 bin bağımsız bölüm inşa edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da depremzedelerimizi sırf siyasi tercihlerinden dolayı onlara hakaret edenlerin insafına bırakmayacağız. Devlet-millet dayanışmasıyla inşallah bu zor günlerin üstesinden alnımızın akıyla hep beraber geleceğiz. Koronavirüs salgınıyla birlikte küresel ekonomi daha önce hiç alışık olmadığı bir girdaba sürüklendi. Hemen her alanda üretim aksadı. Tedarik zincirlerinde kırılmalar oldu. Küresel ticaret aylar boyunca neredeyse durma noktasına geldi. Türkiye salgın krizini istihdam, ticaret, üretim, turizm dahil tüm boyutlarıyla en başarılı şekilde yürüten ülkelerden biri olmuştur. Bu kritik süreçte muhalefetin tüm baskısına rağmen ekonomide vahim sonuçları olabilecek fevri adımlardan uzak durduk" diye konuştu.

'ENFLASYON RAKAMLARI BİZLERİ DE OLUMSUZ ETKİLEDİ'

Geniş yelpazede verilen destek ve teşviklerle çarkların kesintisiz dönmesini sağladıklarını söyleyen Erdoğan, "Aynı tavrı Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği küresel ekonomik krizde de gösterdik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkemizi büyütmeye dayalı bir ekonomi modeli uyguladık. Elbette tüm dünyada son 60-70 yılın en yüksek rakamlarına ulaşan enflasyon rakamları bizleri de olumsuz etkiledi. Halen de etkiliyor. Avrupa'dan Amerika'sına herkes istihdam kaybına yol açmadan enflasyonu dizginlemeye dönük politikalar uyguluyor. Biz muhataralı süreci son dönemde biraz daha ağır yaşadık. Küresel sıkıntılara tamamen tamahkarlıktan ve fırsatçılıktan kaynaklı fiyatlama davranışları eklenince bizim yükümüz daha da arttı. Ortada ekonomik hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak afaki rakamlar gördük. Farklı bahanelerin arkasına gizlenerek vatandaşın malına, rızkına, lokmasına kast eden açgözlülerle karşılaştık" ifadelerini kullandı.

'SPEKÜLATİF FİYAT ARTIŞLARI ORTADAN KALKMAYA BAŞLADI'

Seçimden sonraki en önemli önceliklerinden birisinin özellikle belli sektörlerde oluşan fiyat balonunu söndürmek olduğunu kaydeden Erdoğan, "Attığımız kararlı adımlarla otomobil fiyatlarından başlayarak birçok alanda ciddi mesafe aldık. Alınan tedbirler, kesilen cezalar ve diğer engellemeler sayesinde otomotiv piyasasında yaşanan spekülatif fiyat artışları ortadan kalkmaya başladı. Daha 1 ay öncesine kadar güya araç kıtlığından dolayı fiyatlar sürekli artarken bugün artık indirimleri hatta kampanyaları konuşuyoruz. Benzer tablonun konut ve kira fiyatlarında da yaşanacağına inanıyoruz. Konut ve kira sektöründe piyasanın dengesini bozan fahiş fiyat artışlarına yol açan kişi ve kurumlara yönelik ağır yaptırımlar uygulayacağız. Adil, dürüst, özenli ve makul şekilde hareket etmeyerek fırsatçılık peşinde koşanlara kesinlikle nefes aldırmayacağız" dedi.

'İSRAFI ASGARİ SEVİYEYE DÜŞÜRECEĞİZ'

Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu vasıtasıyla ticari reklam ve haksız ticari uygulamaları denetleyip, gerekli idari yaptırımları uyguladıklarını belirten Erdoğan, "Türkiye genelinde 211 noktada bulunan tüketici hakem heyetlerimiz, vatandaşlarımızın yaşadığı tüketici sorunlarının çözümü noktasında önemli roller üstleniyor. Sadece 2022 yılında 600 bin tüketicimizin satıcılarla yaşadığı sorunlar tüketici hakem heyetleri vasıtasıyla kolayca çözüme bağlandı. Böylece yargımızın iş yükü de hafifletilmiş oldu. Üzerinde durmamız gereken bir diğer önemli konu, yerli üretimin korunması ve israfın önlenmesidir. Türkiye'de üretilen malların ve hizmetlerin kullanımı ülke ekonomisine ciddi katkı sağlarken istihdamı arttırıyor, en can sıkıcı meselemiz olan dışa bağımlılığı azaltıyor. Yerli üretimin önemi hamdolsun milletimiz tarafından günden güne çok daha iyi anlaşılıyor. Yurt içinde üretilen ürünleri tercih ettiğini belirten tüketicilerin oranı bir yıl içerisinde yaklaşık 7 puan atarak yüzde 69,2'ye yükseldi. Temennimiz milletimizin yurt içi üretime yönelik teveccühünün daha iyi noktaya gelmesidir. Hükümetimizin israfın önlenmesine, sıfır atık politikasına ve yurt içi üretimin teşvik edilmesine yönelik hamlelerine hem özel sektörün, hem de vatandaşlarımızın dahil olmasını bekliyoruz. Türkiye olarak üretmekten, ihraç etmekten, katma değeri yüksek ürünlerle ticaretimizi güçlendirmekten başka bir çıkış yolumuz görünmüyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde ihracatımızı 300 milyar dolara, turizm gelirlerimizi 70 milyar doların üstüne, ekonomik büyüklüğümüzü 1,3 trilyon dolara, fert başına milli geliri yaklaşık 15 bin dolara çıkartmayı istiyorsak 85 milyon hep birlikte daha çok çalışacak, daha çok tasarruf edecek, özellikle israfı asgari seviyeye düşüreceğiz. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Bu düşüncelerle tüketici ödülü kazanmaya layık görülen tüm bilinçli tüketicilerimizi kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum" ifadelerine yer verdi.

BAKAN BOLAT: GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORUZ

Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise bakanlık olarak temel hedefin yatırım, üretim ve istihdamı artırarak ticaretin; istikrarlı, rekabetçi, adil ve güvenilir şekilde yapılmasını sağlamak, dış ticareti ve döviz gelirlerini artırmak olduğunu söyledi. Bakan Bolat, bu amaçla; bir yandan ihracatın artırılması, adil bir rekabet ortamı ve şeffaf bir piyasanın oluşturulması için çalışırken, diğer yandan da tacirler, esnaf ve sanatkarlar ile tüketiciler için sağlıklı bir ekonomik iklimin sağlanması için çalıştıklarını belirterek, "Bu doğrultuda, bakanlık olarak en önemli amaçlarımızdan biri de tüketicilerimizin ekonomik haklarını korumaktır. Zira, ekonomik sistemin son halkası ve en önemli aktörlerinden biri tüketicilerdir. Piyasaya güven duyan bir tüketici grubu olmadan, ekonomik sistemin işlemesi mümkün değildir. Vatandaşlarımızın tüketici hukukundan doğan haklarının korunması amacı çerçevesinde, bakanlığımız Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, geniş kapsamlı saha denetimleri yapıyor, piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri yürütüyor, satış sonrası hizmetler, garanti belgesi, fiyat etiketi denetim işlemlerini kesintisiz sürdürüyoruz. Bunun yanında; bankacılık işlemleri, iletişim hizmetleri, elektrik-su-doğal gaz abonelikleri, internetten yapılan alışverişler gibi, günlük hayatta vatandaşlarımızın en çok karşılaştıkları tüketici sözleşmelerini denetliyor, satıcı ve sağlayıcıların tüketicilere yönelik haksız uygulamalar içine girmemeleri için gerekli tedbirleri alıyoruz" dedi.

'GÜVENSİZLİK ORANI YÜZDE 1,7'YE GERİLEDİ'

Türkiye ile Umman arasında ekonomiye ilişkin 'mutabakat zaptı' imzalandı Türkiye ile Umman arasında ekonomiye ilişkin 'mutabakat zaptı' imzalandı

Bakanlık bünyesindeki Reklam Kurulu'nun, tüm televizyon, radyo, yazılı basın ve internet reklamlarını titizlikle incelediğini ve tüketicileri reklam yoluyla aldatan, istismar eden, haksız rekabete yol açarak kamu düzenini bozan reklam ve tanıtımlara karşı etkin cezalar uygulandığını bildiren Bolat, "Piyasada vatandaşlarımızın sağlığına ve ekonomik çıkarlarına aykırı yaklaşımlar sergilenmesini önlüyoruz. Vatandaşlarımızı sağlıklı ve güvenli ürünlerle buluşturmak da bir diğer önemli amacımızdır. Bu kapsamda, tekstil, ayakkabı, oyuncak, kırtasiye, çocuk bakım ve kullanım ürünleri ve deterjan gibi tüketici ürünlerinin güvenli bir şekilde piyasaya arz edilmesi amacıyla 'güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans' ilkesi çerçevesinde piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini de yürütüyoruz. Yaptığımız etkin çalışmalarla ürünlerdeki güvensizlik oranı, 2022 yılı itibarıyla yüzde 1,7'ye kadar geriledi" şeklinde konuştu. 

Konuşmaların ardından, Bilinçli Tüketici Ödülü, Yazılı Basın Tüketici Ödülü, Radyo-Televizyon Programı Ödülü, Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma Ödülü, Bilimsel Çalışma Ödülü, Tüketici Özel Ödülü dallarında başarılı olanlara ödülleri verildi. Törende, ayrıca 'Türkiye Geneli Ortaokullar Arası Resim ve Liseler Arası Karikatür Yarışmasında' derece alan öğrencilere ödülleri takdim edildi. (DHA)
 

Editör: MURAT ÖZER