Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz. Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak, hakim ve savcılarımız ile ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen '4'üncü Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi'nin hayırlı olması temennisinde bulundu. Erdoğan, her fırsatta hatırlattıkları gibi adaleti mülkün, yani devletin temeli olarak gören bir geleneğin mirasçıları olduklarını söyledi. Erdoğan, adalet sisteminin tüm unsurlarıyla güçlü, hızlı ve etkin bir şekilde işlemesinin, milletin her bir ferdini yakından ilgilendirdiğini vurgulayarak, "Hakim ve savcılarımız başta olmak üzere, adalet teşkilatımızın her bir mensubunun kılı kırk yaran bir titizlikle, yüksek bir vazife şuuruyla hareket etmesine bu bakımdan büyük önem veriyoruz. Adalet hizmetlerinin etkinliği kadar adaletin gecikmeksizin, vaktinde tecelli etmesinin de önemini her fırsatta vurguluyoruz" ifadelerini kullandı.

'ADİL YARGI SİSTEMİNE GEÇİŞ SAĞLANMIŞTIR'

Erdoğan, Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmamasının, kendileri için her türlü mülahazanın üzerinde olduğunu söyleyerek, "Göreve geldiğimiz 2002'den beri bu konuda gerçekten büyük hassasiyet gösterdik. Adliye binalarımızın, sunulan hizmetin mehabetine uygun hale getirilmesinden personel sayısına, mevzuattan dijitalleşmeye kadar geniş bir alanda çok sayıda adım attık. Yargının bağımsızlığı ilkesine, tarafsızlığı ilkesini de ekleyerek, hakim ve savcılarımızın görevlerini layıkıyla yerine getirebilmelerinin önünü açtık. Eski Türkiye'nin imtiyazlı çevreleri bunu halen hazmetmekte zorlansa da üstünlerin hukukunun egemen olduğu vesayetçi yapıdan hukukun üstünlüğünü referans alan adil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır" dedi.

'PERVASIZ BİÇİMDE TEHDİT SAVURAMAZSINIZ'

Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günlerin artık geride kaldığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Darbecileri alkışlayan yargı yerine darbecilerden millet adına hesap soran, mağdurların hak ve hukukunu savunan yargı pratiğinin yerleşmesini, Türk demokrasisi adına önemli bir kazanım olarak görüyoruz. Türk yargısının bu vasfını, inşallah gelecekte daha da güçlendireceğiz. Hangi yanlış algıdan kaynaklanırsa kaynaklansın, hukuk karşısında kendini dokunulmaz görenler, şu gerçeği er ya da geç kabullenecekler; hiç kimse hukukun üstünde değildir, layüsel değildir, imtiyazlı değildir. Suç işleyenler, suçta kibirlenenler, hukuka kastedenler, kim olursa olsun, yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır. Dolayısıyla kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz. Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak, hakim ve savcılarımız ile ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz. Daha önce de ifade ettim; yargı kararlarını doğru bulur veya bulmazsınız. Hatta mahkeme kararlarını, gerekli nezaketi göstererek, eleştirebilirsiniz ama bu ülkenin ana muhalefet partisi de olsanız, çıkıp kameralar önünde hukuk insanlarına, hem de çok yakışıksız, çok pervasız biçimde tehdit savuramazsınız. Buna biz de izin vermeyiz, hedef haline getirilen yargımız da izin vermez. Devam eden yargı süreçleriyle ilgili herkesten sorumlu, sakin ve siyaseten dürüst bir tutum beklediğimizi bugün tekrar vurgulamak istiyorum."

'REFORM ÇALIŞMALARIMIZA İVME KAZANDIRDIK'

Bundan 15 sene önce ilk 'Yargı Reformu Stratejisi'ni 2009 yılında tamamlayarak, milletle paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, "Hemen ardından 2015 ve 2019 yıllarında hazırladığımız 2 yeni Strateji Belgesi’yle reform çalışmalarımıza ivme kazandırdık. 3'üncü Yargı Reformu Stratejisi’nin uygulama dönemi, 2024 yılı itibarıyla sona erdi. Bugün, 2025-2029 dönemini kapsayan 4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle sizlerin ve aziz milletimizin huzurundayız" dedi.

Sürekliliğe dayanan bir anlayışla köklü kurumsal değişiklikleri hayata geçirdikleri Yargı Reformu Stratejilerinin, birbirini tamamlar nitelikte olduğunu kaydeden Erdoğan, "Yeni Reform Belgemiz, bugüne kadarki gelişmelerin değerlendirilmesi ve sistemin ihtiyaç duyduğu yeniliklerin belirlenmesi suretiyle oluşturulmuştur. Dolayısıyla bu belgemiz de az önce ifade ettiğim üzere, diğer Reform Belgelerimizin devamı ve tamamlayıcısı durumundadır. Yeni Yargı Reformu Stratejisi'yle adaletin etkinliğine ve yargı mekanizmalarının ihtiyaçlarına yönelik yeni politikaları belirledik" şeklinde konuştu.

'YARGILAMALARIN ZAMANINDA TAMAMLANMASINI HEDEFLİYORUZ'

4'üncü Strateji Belgesi'nde 5 amaç, 4 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığını belirten Erdoğan, "Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını daha da güçlendirmeyi, vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini daha da kuvvetlendirmeyi, yargılamaların zamanında ve makul sürede tamamlanmasını, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sistemi oluşturmayı, yargılama usullerini sadeleştirerek verimliliği artırmayı, yargıya ilişkin güven ve memnuniyeti daha da yükseltmeyi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarını yaygınlaştırmayı, ceza adaleti sisteminin etkinlik ve caydırıcılığını tahkim etmeyi ve adalet hizmetleri ile adli bilimlerde dijital dönüşümü hızlandırmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. 

'MAĞDUR ODAKLI YENİ POLİTİKALARI UYGULAMAYA ALIYORUZ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi'nin en önemli önceliklerinden birinin, makul sürede yargılanma hakkı güvencelerinin artırılması olduğunu vurgulayarak, "Bu kapsamda yargılama usullerine, teşkilat yapısına, insan kaynaklarına ve teknik altyapıya ilişkin birçok çalışma alanı tespit ettik. Geçtiğimiz dönemlerde adil yargılanma hakkının etkin bir şekilde korunması noktasında önemli reformları devreye almıştık. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru ve bilgi edinme hakkı gibi yenilikleri mevzuatımıza eklemiştik. Kamu Denetçiliği Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi yeni birimler ihdas etmiştik. 4'üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi ile de hak arama yollarını daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Mağdurların yeterli güvenceye sahip olduğu telafi edici bir adalet sisteminin oluşturulması hususunun üzerinde de önemle duruyoruz. Adalete güvenin tam olarak tesis edilmesi için ceza adaleti sisteminde mağdur odaklı yeni politikaları uygulamaya alıyoruz" dedi.

'ETKİN VE HIZLI İŞLEYEN ADALET SİSTEMİ İNŞA EDECEĞİZ'

Erdoğan, uyuşmazlıkların önlenmesi ve mahkemeye taşınmadan kaynağında çözülmesinin, yargının iş yükünün azaltılmasında büyük önem arz ettiğini söyleyerek, "Bu çerçevede dava öncesi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin kapsamının genişletilmesini öncelikli politika olarak belirledik. Strateji Belgemizle bu yöntemlerin sistem içindeki yerini güçlendiriyor; toplum genelinde müzakere kültürünü geliştirmeyi hedefliyoruz. Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi vizyonu ile hazırladığımız yeni strateji belgesi ile etkin ve hızlı işleyen bir adalet sistemi inşa edeceğiz" diye konuştu.

'İHTİYAÇ DUYULAN YERLERDE YENİ ADLİYELER KURACAK'

4'üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde ilk amacın; kurumsal yapının güçlendirilmesi ve süreçlerin yeniden yapılandırılması olduğunu belirten Erdoğan, "Bu çerçevede uzlaştırıcı, birleştirici, özgürlükçü, toplumun tüm kesimlerini kuşatan yeni ve sivil bir Anayasa çalışmalarımıza hız vereceğiz. İnsan hakları alanındaki kurumsal kapasitemizi güçlendirecek; hazırlayacağımız yeni İnsan Hakları Eylem Planı ile hak ve özgürlüklerin daha etkin korunmasını sağlayacağız. Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi bireysel hak arama kurumlarımızın kurumsal yapısını ve uluslararası kuruluşlarla uyumluluklarını güçlendireceğiz. İfade ve basın özgürlüğü ile kişi hürriyeti ve güvenliğine ilişkin standartları yükseltecek; yeni hak arama yollarını çeşitli tedbir ve uygulamalarla tahkim edeceğiz. Makul sürede yargılanma hakkının temini için mahkemeler teşkilatının organizasyon yapısını tekrar tanzim edeceğiz. Ceza mahkemelerinin görev alanlarını yeniden düzenleyecek, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni adliyeler kuracak, mahkeme sayılarını artıracak ve tek hakimle çalışan bazı mahkemelerin heyet halinde çalışmalarını temin edeceğiz" ifadelerini kullandı.

'BAZI DAVALARDA İSTİNAF İNCELEMEDEN TEMYİZ İNCELEYECEK'

Temyiz kanun yolunun etkinliğine yönelik yeni düzenlemelerle temyiz incelemelerinin 6 ay içerisinde sonuçlandırılmasını hedeflediklerini de söyleyen Erdoğan, "Bunun için Yargıtay ve Danıştay kanunlarında yer alan daire ve üye sayılarını iş yüküyle orantılı olacak şekilde yeniden belirleyeceğiz. Temyiz incelemeleri gibi, istinaf incelemelerinin de 6 ay içinde neticelendirilmesine yönelik düzenlemeler yapacağız. İstinaf mahkemelerindeki daire ve hakim sayılarını iş yüküne uygun ve uzmanlaşmayı sağlayacak şekilde artıracağız. İlk derece mahkemelerinde uzun süren davalar istinaf mahkemelerinde öncelikle incelenecek ve bazı davalarda istinaf incelemesi olmadan doğrudan temyiz incelemesi yapılacaktır. İhtisaslaşmaya ilişkin uygulamalar geliştirerek süreçlerin daha etkin ve hızlı tamamlanmasını sağlayacağız" dedi.

'DURUŞMALAR 2 AYDAN FAZLA ERTELENMEYECEK'

Gelecek dönemde hakimlerin meslek hayatları boyunca hukuk ve ceza hakimi olarak sınıflandırılacağını belirten Erdoğan, "Çevre, sağlık, sigorta, trafik ve iş kazalarından kaynaklanan dava türleri için yeni ihtisas mahkemeleri kurulacaktır. Savunmanın güçlendirilmesi ve avukatların adli süreçlere daha etkin katılabilmesi için Avukatlık Kanunu'nu güncellemeyi ve savunma kurumunu daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Şirketlerin ve yapı kooperatiflerinin avukat bulundurma zorunluluğunun genişletilmesi ve belirli davalarda avukatla temsil mecburiyetinin getirilmesine yönelik çalışmalar yapacağız. Stajyer avukatlarımıza staj başlangıç desteği sağlayacak ve mesleklerine ekonomik kaygılardan uzak bir şekilde hazırlanmalarını temin edeceğiz. Bağlı çalışan avukatlar için mesleğin niteliğine uygun yeni bir ücret rejiminin oluşturulması da yapacağımız çalışmalar arasındadır. Yargılamaların daha kısa sürede tamamlanması için ilk derece ceza ve hukuk yargılamalarında hedef süreler kısaltılacak; istinaf kanun yolu aşamasındaki hedef süreleri de yeniden belirlenecektir. Keza yeni düzenlemelerle duruşmaların 2 aydan fazla ertelenmemesini ve bazı uyuşmazlıkların da duruşma yapılmaksızın çözülmesini sağlayacağız. Bozma kararı verilen dosyaların öncelikle ve ivedilikle görülmesi ise bir diğer hedefimizdir" diye konuştu.

'YAPAY ZEKA UYGULAMALARINDAN İSTİFADE EDECEĞİZ'

Yargı bilişim sistemini güncel teknolojiler doğrultusunda geliştirmekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Dijital çözüm platformları, çevrim içi uyuşmazlık ve elektronik çözüm yöntemlerini devreye alacak; adalet hizmetlerinde yapay zeka uygulamalarından istifade edeceğiz. Yargılamaların hedef süre içinde tamamlanması için adli ve idari yargı adalet komisyonlarını da yeniden yapılandırmayı hedefliyoruz. Komisyonlarımıza adalet dairelerinin işleyişine matuf tespit ve çözüm önerilerini içeren rapor hazırlama görevini tevdi edeceğiz. Adalet Komisyonu Başkanlarımıza da yargılamaların hedef sürede tamamlanmasına yönelik yeni vazifeler vereceğiz" dedi.

'NOTERLİK KANUNU'NU YENİLEYECEĞİZ'

Yeni dönemde performans ve verimliliği artırmak için önleyici teftiş uygulamaları da geliştireceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teftiş kurullarımız, başta uzun süren yargılamalar olmak üzere, yargıya ilişkin sorunları anlık olarak takip edecekler. Bilirkişilikten kaynaklanan sorunların giderilmesi adına mevzuat düzenlemeleri yapacak ve idari tedbirler alacağız. Yine, tebligat işlemlerinde hataların azaltılması ve tebligatların hızlı yapılması için çeşitli tedbir ve uygulamaları hayata geçireceğiz. Bu kapsamda sade ve kolay bir tebligat usulü belirleyecek; tüm kamu görevlileri için elektronik tebligat alma zorunluluğu getireceğiz. Noterliklerin görev tanımlarını, yargının iş yükünü azaltacak şekilde tekrar düzenleyeceğiz. Noterlik Kanunu’nu yenileyecek; hukuk fakültesi mezunlarının görev alacağı yeni bir müessese olarak Noter Yardımcılığını sisteme kazandıracağız" ifadelerini kullandı.

'MÜFREDATTA ÇEŞİTLİ İYİLEŞTİRMELER YAPACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni strateji belgesinde ikinci amacın ise insan kaynakları kapasitesinin güçlendirilmesi olduğunu aktararak, "Önümüzdeki süreçte insan kaynaklarını daha nitelikli hale getirmek ve hukuk eğitiminin kalitesini artırmak için fakültelerimize girişte aranan başarı sıralamasını aşamalı bir şekilde yükselteceğiz. Hukuk fakültelerinin açılma kriterlerini gözden geçirecek, müfredatta çeşitli iyileştirmeler yapacağız. Öte yandan, hukuk fakültesinde okuyan öğrencilerimize Adalet Bakanlığı başarı bursu vererek eğitimlerinde destek olacağız. Mesleki niteliklerin artırılması için hakim ve savcı yardımcılığı sürecini yeniden yapılandıracak ve hizmet içi eğitimleri güçlendireceğiz. Hakim ve cumhuriyet savcısı ile personel sayısının iş yükü ile orantılı bir düzeyde olmasını sağlayarak, yeni uzmanlık kadroları ihdas edeceğiz. Hakim ve Cumhuriyet savcılarımızın nakil, terfi ve disiplinlerine ilişkin hükümleri tekrar düzenleyeceğiz. Nakil işlemlerini coğrafi teminat çerçevesinde gerçekleştirecek; atama ve nakil mevzuatında yer alan bölge sistemini yeniden ele alacağız" dedi.

Personel eğitim merkezlerine yenilerini ekleyerek, eğitim alan personel sayısını artıracaklarını duyuran Erdoğan, "Devlet Memurları Kanunu'nda adalet hizmetleri sınıfı oluşturmayı ve bu suretle adalet teşkilatı personeline mahsus yeni düzenlemeler yapabilmeyi hedefliyoruz. Kariyer imkanlarını geliştirmek amacıyla adalet personeline özgü uzman katiplik unvanının ihdası da yine gündemimizde yer alıyor" dedi.

'CEZAYA ALTERNATİF YENİ YAPTIRIM TÜRLERİNİ ZENGİNLEŞTİRECEĞİZ'

Strateji belgesinin 3'üncü amacının ise ceza adaleti sisteminin etkinliğinin artırılması olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Başta adil yargılanma hakkı olmak üzere, hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine uygun bir şekilde suç, yaptırım ve infaz dengesini toplumsal ihtiyaçlar çerçevesinde düzenleyeceğiz. Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların kapsamının genişletilmesi ile adli para cezası miktarlarının yeniden belirlenmesi önceliklerimiz arasındadır. Ceza adaleti sistemini hürriyeti bağlayıcı cezaya alternatif yeni yaptırım türleri ile zenginleştireceğiz. Bu doğrultuda psikolojik rahatsızlığı olanların ve madde bağımlılarının rehabilite olmadan toplumsal hayata katılmalarını engelleyecek tedbirler alacağız" diye konuştu.

'HÜRRİYETE KARŞI İŞLENEN SUÇLARIN CEZALARINI ARTIRIYORUZ'

Erdoğan, trafikte işlenen suçların yanı sıra, trafik güvenliğini tehlikeye atan kişilere yönelik de caydırıcı önlemler alacaklarını, böylece millete ciddi şikayetlere yol açan ve yargıya olan inancı zedeleyen bir sorunu daha çözüme kavuşturmuş olacaklarını belirterek, "Saldırı amacıyla araçlarından inen sürücüleri, ehliyetlerine el konulması da dahil, müstakil yaptırımlara tabi tutacağız. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu ile vücut dokunulmazlığına, hürriyete ve çevreye karşı işlenen suçların cezalarını artırıyoruz. Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında zaruret dışında olay yerinin terk edilmesini de ayrı bir suç olarak düzenleyeceğiz" dedi.

'ADLİ SİCİL KAYITLARININ SİLİNME SÜRELERİNİ KISALTACAĞIZ'

Yine vatandaşların bizar olduğu bir sıkıntıya daha çözüm bulduklarını söyleyen Erdoğan, "Nişan, düğün, asker uğurlaması gibi, kişilerin toplu olarak bulunduğu etkinliklerde silahla ateş edilmesi vakalarına dönük cezaları önemli ölçüde ağırlaştırıyoruz. Telafi edici adalet anlayışına uygun düzenlemelerin yanı sıra, uzlaştırma kurumunun verimliliğini artıracağız. Lekelenmeme hakkı kapsamında, adli sicil sistemini yeniden yapılandıracağız. Adli sicil kayıtlarının silinme sürelerini kısaltacak; ceza mahkumiyetlerinin adli sicile kaydedilmesinde çocuklar lehine farklı düzenlemelere gideceğiz. Aynı şekilde, çocukların adli süreçlerde korunmasına yönelik mekanizmaları daha da güçlendirecek ve çocuklar için onarıcı adalet uygulamalarını devreye alacağız. Ceza infaz ve denetimli serbestlik sisteminin yönetim kapasitesini geliştirecek ve meslek edindirme programları ile iş yurtları üretim miktarını yükselteceğiz" ifadelerini kullandı.

'BOŞANMA VE NAFAKA USULLERİ İÇİN YENİ REFORMLAR YAPILACAK'

Yeni Strateji Belgesi'nin 4'üncü amacının ise hukuk ve idari yargılama süreçlerinin etkinliğinin artırılması olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Değer ve tutarı belirli bir miktarın altındaki talep ve davaların sadeleştirilmiş ve hızlı bir yargılama usulü ile çözümlenmesi için çeşitli düzenlemeler yapmayı hedefliyoruz. Bunun yanında bono evraklarının kayıt altında üretilmesini sağlayarak vatandaşlarımızın hukuki güvenliğini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Bildiğiniz üzere, 2025 senesini 'Aile Yılı' olarak ilan etmiş; aile kurumunun korunması için yıl boyunca önemli çalışmalar yapacağımızı ifade etmiştik. Yeni Strateji Belgesi doğrultusunda aile hukukunda uygulamadan doğan sorunların giderilmesine yönelik birçok tedbiri hayata geçireceğiz. Aile arabuluculuğunu sisteme entegre ederek, anlaşmazlıkların mahkeme sürecinden önce çözüme ulaştırılmasını arzu ediyoruz. Aile mahkemelerinin kuruluş ve yargılama usulünden çocukların menfaatlerini gözeten boşanma ve nafaka usullerine kadar geniş bir yelpazede yeni reformlar yapmayı planlıyoruz. Diğer taraftan, idari yargılama usulünün sadeleştirilmesine dönük önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz. İdarenin taraf olduğu tam yargı davalarında sulh müessesesine başvuruyu zorunlu kılacak ve dosyaların tekemmül sürecini kısaltacak düzenlemeleri inşallah hayata geçireceğiz. İcra ve iflas sistemini alacaklı ve borçlu arasındaki hassas dengeyi ön plana alacak şekilde, kanun değişikliği de dahil olmak üzere, yeniden dizayn etmek de bu süreçteki temel önceliklerimizden biridir" dedi.

'DOĞAL AFET VE ACİL DURUM MERKEZLERİ KURACAĞIZ'

Kremlin Sözcüsü Peskov'dan 'ABD' açıklaması... Kremlin Sözcüsü Peskov'dan 'ABD' açıklaması...

Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin 5'inci ve son amacının, adalete erişimin kolaylaştırılması olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evvelemirde, kadın haklarına ilişkin yeni uygulamalar geliştirerek, şiddet mağduru kadınlarımızın adli süreçlere erişimini en kısa yoldan temin etmeye çalışacağız. Adli süreçlerde şiddet mağduru kadınlarımızın daha fazla korunması bizim birinci önceliğimizdir. Aile içi ve kadına yönelik şiddet suçları soruşturma bürolarını ülke sathında yaygınlaştıracak; buralarda görev alacak Cumhuriyet savcılarının da uzmanlaşmalarını sağlayacağız. Bununla birlikte, yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın da adalete erişimlerini kolaylaştıran tedbirler alarak, mobil bilgilendirme ve yönlendirme hizmetlerinin önünü açacağız. Yaşlı ve engelli dostu, erişilebilir ve yeterli sosyal alanların bulunduğu adli hizmet binalarımızı inşa etmeye ve yenilemeye devam edeceğiz. Bilhassa doğal afetlerden sonra yargı faaliyetlerinin kesintiye uğramaması için ülke genelinde belirlenen yerlere doğal afet ve acil durum merkezleri kuracağız. Son olarak, halihazırda 6'ncı ve 7'nci sınıflarda seçmeli olarak okutulan hukuk ve adalet derslerini liselere de teşmil edeceğiz. Böylelikle erken yaşlardan itibaren adalet anlayışını benimsemiş fertlerden oluşan bilinçli bir toplum inşasına katkı vereceğiz. Görüldüğü üzere; çok geniş bir yelpazede, doğrudan vatandaşlarımızın hayatına dokunan yenilikler, uygulamalar ve düzenlemelerle adalet hizmetlerinin kalitesini artırmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. (DHA)