Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Birleşmiş Milletler (BM) Geleceğin Zirvesi Küresel Çağrı' çevrim içi etkinliğine gönderdiği video mesajda, "İsrail’in işgal politikaları karşısında başta BM olmak üzere uluslararası toplumun sesinin daha gür çıkması şart. Çocukların bombaların altında can verdiği bir dünyada açık söylüyorum; hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz" dedi.
"İSRAİL'E KARŞI ULUSLARARASI TOPLUMUN SESİNİN DAHA GÜR ÇIKMASI ŞART"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'BM Geleceğin Zirvesi Küresel Çağrı' çevrim içi etkinliğine video mesaj gönderdi. Erdoğan mesajında, "İnsanlığın istikbalini etkileyen tehditler karşısında uluslararası dayanışmaya güçlendirmeyi, barışçıl, güvenli ve adil bir sistemin inşasına giden yolu açmayı amaçlayan geleceğin zirvesine sayılı günler kaldı. Bu zirveyi dünyamızı kasıp kavuran çatışmaların, zulmün, açlığın, yoksulluğun ortasında açılan nadir bir fırsat penceresi olarak görüyorum. Zirveye iştirak edecek tüm mevkidaşlarıma, Sayın Guterres’in bizlere sunduğu bu imkanı layıkıyla değerlendirme çağrısında bulunuyorum. Güvenli ve müreffeh bir gelecek inşa edebilmek için öncelikle barışa ihtiyacımız var. Terörizm, İslam ve yabancı düşmanlığı, düzensiz göç, iklim değişikliği gibi meydan okumalar yaşanan jeopolitik sarsıntıların şiddetini artırıyor" dedi.
'IRKÇILIĞA KARŞI DEMOKRASİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ'
Erdoğan, bunun en acı örneğini 11 aydır Gazze başta olmak üzere işgal edilmiş Filistin topraklarında gördüklerini söyleyerek, "17 bini çocuk, 41 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 100 binin üzerinde yaralının olduğu, Gazze’nin neredeyse tamamının yerle bir edildiği tabloyla karşı karşıyayız. İsrail’in işgal politikaları karşısında başta BM olmak üzere uluslararası toplumun sesinin daha gür çıkması şart. Çocukların bombaların altında can verdiği bir dünyada açık söylüyorum; hiçbirimiz kendimizi güvende hissedemeyiz. Türkiye olarak zulmün karşısında ve mazlumun yanında durmaya devam edecek, bu insani duruşumuzdan da geri adım atmayacağız. Yalnızca belirli bir refah düzeyini yakalamış ülkelerin değil kalkınma çabalarını sürdüren toplumların da hakkaniyetle temsil edildiği bir küresel yönetişim mimarisini temin etmeliyiz. Daha iyi bir gelecek için yeşil dönüşümü odağına alan, iklime dirençli, sürdürebilir kalkınmayı destekleyen, kimsenin geride bırakılmadığı bir düzene geçiş yapmalıyız. Toplumlarımızı zehirleyen her türlü nefret söylemine, ırkçılığa ve aşırı sağ akımlara karşı demokrasilerimizi korumak zorundayız. Tüm bu hedefleri gerçekleştirmek için ihtiyacımız olan çok taraflı sistemi 'dünyanın 5’ten büyük olduğu' şiarını merkeze alarak, adalet ve hakkaniyet ekseninde yeniden şekillendirmektir. Dünya liderlerini, geleceğin zirvesinde bu amaçlar doğrultusunda el ele vermeye davet ediyorum" ifadelerine yer verdi.