GENEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çarşamba günü Lahey'de soykırım davasına müdahil olacağız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde açıklamada bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Son 10 ayda 40 bin masumun hayatına mal olan bu barbarlığın bir an önce sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Daha evvel Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızı açıklamıştık. Bununla ilgili somut adımımızı çarşamba günü atıyoruz. Meclis Hukuk Heyetimiz 7 Ağustos tarihinde Lahey’de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanına teslim edecektir. Türkiye adına resmi başvurumuzu inşallah böylece yapmış olacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde açıklamada bulundu. Erdoğan, "Vakıflar Genel Müdürlüğümüz aracılığıyla son 22 yılda yaklaşık 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonunu veya onarımını tamamladık. Reddi Miras yapmadan 2 bin yılı aşan köklü tarihimizin hiçbir dönemine sırtımızı dönmeden hem içeride hem dışarıda ulaşabildiğimiz her yerde maziden atiye sağlam köprüler kurduk. Bunun en son örneği Yıldız Sarayı'ydı. Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığımızın yürüttüğü 6 yıllık titiz bir çalışmanın neticesinde Yıldız Sarayı’nı tekrar ihya ettik. Osmanlı’nın en sancılı yıllarına tanıklık eden ancak bir dönem kumarhane olarak kullanılan bu önemli mirasın kapılarını 19 Temmuz’da onun sahibi olan aziz milletimize açtık. Şimdiye kadar 100 bin insanımızın ziyaret ettiği Yıldız Sarayı’nı özellikle gençlerimizin gezip görmesini tavsiye ediyorum. Bakımsızlık kurbanı olan Edirne Sarayı ile ilgili restorasyon çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bu güzide eseri de kısa sürede ülkemize kazandıracağız. Sultan 2’nci Abdülhamit Han’ın emanetini yeniden hayata döndürmekten duyduğumuz bahtiyarlığı burada tekrar ifade etmek istiyorum. Yıldız Sarayı’nın restorasyonunda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum" şeklinde konuştu.

‘TÜRKİYE EKONOMİSİNE KATKI YAPACAK YENİ PAKETLERLE İŞ DÜNYAMIZA DESTEK VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Erdoğan, 26 Temmuz’da İstanbul’da tanıtımı yapılan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile milli teknoloji hamlesine yeni bir ivme kazandırdıklarını aktararak, şöyle konuştu:

"Programla yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yetme yatırımlar için Türkiye’nin sahip olduğu avantajları daha da güçlendireceğiz. HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz. HIT- 30 programının sektörde farklı bir heyecan oluşturduğunu görüyoruz. Bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu vesileyle buradan iş dünyamıza şu çağrıyı yapmak arzusundayım; hükümetimiz üretenin, çalışanın, istihdam sağlayanın daima yanındadır. Son 22 yılda el ele verdik, omuz omuza verdik, nice hayalleri beraberce gerçeğe dönüştürdük. Savunma sanayi başta olmak üzere bir çok başlıkta ülkemizi parmakla gösterilen seviyelere yine beraberce ulaştırdık. Allah’ın izniyle çok daha fazlasını başaracağız. Şunu lütfen unutmayınız; siz gayret ettiğiniz sürece biz de sizleri asla yalnız bırakmayız. Önümüzdeki dönemde iyi çalışılmış, Türkiye ekonomisine katkı yapacak, yeni paketlerle iş dünyamıza destek vermeyi sürdüreceğiz."

‘İL ZİYARETLERİMİZLE MİLLETİMİZLE GÖNÜL KÖPRÜLERİMİZİ GÜÇLENDİRİYORUZ’

Erdoğan, durmadan çalışmaya devam edeceklerine işaret ederek, "Aziz milletim bundan 10 sene önce sizlerin desteğiyle göreve ilk başladığımızda koşan, koşturan ve terleyen bir cumhurbaşkanı olacağımızın sözünü vermiştik. Diğer tüm sözlerimiz gibi hamdolsun bunu da yerine getiriyoruz. Ankara ve İstanbul’daki yoğun programlarımızın yanı sıra il ziyaretlerimizle milletimizle gönül köprülerimizi güçlendiriyoruz. İllerimizde yapımı devam eden projelerimizi yerinde görüyor, inceliyor; varsa eksiklerinin giderilmesi için hemen orada bakan arkadaşlarımıza gerekli talimatları veriyoruz. Ayrıca tamamlanan eserlerin de açılış sevincini milletimizle paylaşıyoruz. Rize ziyaretimizde hem Rizeli kardeşlerimizle kucaklaştık hem de inşası biten eser, hizmet ve projelerin resmi açılışını gerçekleştirdik. Afetzede kardeşlerimize ev ve dükkanlarının anahtarlarını teslim ederek 2021 yılındaki sel felaketinin yaralarını sarma vaadimizi yerine getirdik. Ayder yaylasını 2017 yılından bu yana toplam 2 milyar 667 milyon liralık yatırımla eski güzelliğine yeniden kavuşturduk. Tabii burada asıl önemli olan Ayder gibi doğal bir hazinenin korunmasıdır. Ayder’de çarpık yapılaşmaya izin vermeyerek, Ayder’i her türlü çirkinlikten muhafaza ederek hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu vesileyle bir kez daha açılışını yaptığımız hizmet ve projelerin hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen tüm kurumlarımızı kutluyorum’’ ifadelerine yer verdi.

‘ÇARŞAMBA GÜNÜ LAHEY’DE SOYKIRIM DAVASINA MÜDAHİL OLACAĞIZ’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemiz gerçekten sancılı günler yaşamaktadır. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş 2.5 yılını doldurdu. Savaşın kısa vadede sona erme ihtimali henüz ufukta görünmüyor. İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılar 10’uncu ayını geride bıraktı. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır daha aşıldı. Netanyahu yönetiminin kural tanımaz, hukuk tanımaz, saldırgan tavrı bölgemizi kötü senaryolarla karşı karşıya bırakıyor. Amerika başta olmak üzere batılı aktörler ne yazık ki İsrail’in ve bir avuç fanatik siyonistin esiri olmuş durumda. Ateşkes görüşmelerinden umutları yeşertecek bir sonuç çıkmadı. Hamas’ın yapıcı tavrına rağmen Netanyahu yönetimi katliam politikasını sürdürme niyetinde olduğunu defaatle gösterdi. Üzerinde etki sahibi güçlerin ‘tavşana kaç tazıya tut’ politikası sürdükçe İsrail, Gazze‘deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yolu deneyecektir. Türkiye olarak bölgemizdeki gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Son 10 ayda 40 bin masumun hayatına mal olan bu barbarlığın bir an önce sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Daha evvel Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızı açıklamıştık. Bununla ilgili somut adımızı Çarşamba günü atıyoruz. Meclis Hukuk Heyetimiz 7 Ağustos tarihinde Lahey’de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanına teslim edecektir. Türkiye adına resmi başvurumuzu inşallah böylece yapmış olacağız’’ dedi.

‘SOYKIRIM ŞEBEKESİ NE YAPARSA YAPSIN TÜRKİYE’NİN FİLİSTİN HALKIYLA DAYANIŞMASINI ENGELLEYEMEYECEKTİR’

Erdoğan, Türkiye’nin varlık yokluk mücadelesi verdiği bu zor günlerinde Filistin’in yanında olduğunu vurgulayarak, ‘’Tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaktadır. İsrail’in soykırım politikasına en net ve güçlü tepkiyi veren ülke yine biziz. Ülkemizin bu kararlı tavrının Netanyahu hükümetinde nasıl bir rahatsızlık oluşturduğu günaşırı yapılan densiz açıklamalardan anlaşılmaktadır. Devlet adamı olmak yerine klavye soytarılığına özenenlere şunu söylemek isterim; bayrağımıza ve bağımsızlığımıza dil uzatan sosyal medya şarlatanlarını rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Gözünü kan bürümüş soykırım şebekesi ne yaparsa yapsın Türkiye’nin ve Türk milletinin Filistin halkıyla dayanışmasını engelleyemeyecektir. Masumların gözyaşı üzerinden İkbal devşirmeye heveslenenler ne kadar büyük bir gaflete düştüklerini her ya da geç anlayacaklardır. Güçlü Türkiye inşallah bölgemizde barışın teminatı olacaktır. Tarih boyunca mazlumların sığınağı olan ülkemiz kimsesizlerin kimsesi olması vasfını koruyacaktır’’ diye konuştu. 

'22 MİLYAR 512 MİLYON DOLAR İLE TÜM ZAMANLARIN EN YÜKSEK TEMMUZ AYI İHRACATI GERÇEKLEŞTİ'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için gece gündüz koşturduklarını ifade ederek, "Yakın çevremizde tüm sıkıntılara rağmen ekonomide hedeflerimizle uyumlu şekilde yolumuzda ilerliyoruz. Geçen hafta açıklanan veriler doğru yolda olduğumuzu teyit etmiştir. İhracatta tarihimizin en yüksek temmuz ayı rakamına ulaştık. 2024 Temmuz ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artış artış kaydederek 22 milyar 512 milyon dolar oldu. Tüm zamanların en yüksek temmuz ayı ihracatını gerçekleştirdik. Yıllıklandırılmış ihracatımızda toplam 261,5 milyar dolar ve bir önceki yıla göre yüzde 3,4 artışa yine Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Mal ihracatında son bir yılda 8,7 milyar dolar net artış sağlandı. İthalatımızdaki düşüş eğilimi aynı şekilde devam ediyor. İthalatımız temmuz ayında yıllık bazda yüzde 7,9 oranında yani 2,6 milyar dolar geriledi. İhracattaki artış ve ithalattaki azalış etkisiyle dış ticaret açığımız yıllık bazda yüzde 42,3 düşüş ile 7,2 milyar dolara indi. İhracatın ithalatı karşılama oranında 14,5 puanlık güçlü bir yükseliş yaşandı. Yüzde 75,7 seviyesine çıkan bu oranı inşallah daha da artıracağız’’ dedi.

‘İHRACATÇILARIMIZDAN BİZLERE YENİ MÜJDELER VERMELERİNİ BEKLİYORUM’

Erdoğan, konuşmasında ekonomiye dair verileri de paylaşarak şunları söyledi:

"2002 yılında toplam 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyi bir ayda 22,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren bir ülke konumuna taşıdık. İsrail’le dış ticaret işlemlerini durdurduğumuz bir dönemde böyle bir orana ulaşmamız ayrıca takdire şayandır. Buradan milletimin huzurunda açıkça ifade ediyorum; Türkiye mevcut İsrail hükumetini ateşkese zorlamak ve insani yardımların Gazze’ye kesintisiz girişimini temin etmek amacıyla aldığı bu kararın sonuna kadar arkasındadır. İhracatçılarımızın da kendilerine yeni pazarlar bularak burada yaşanan kaybı telafi ettiklerini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Hemen her şeyin bir şekilde telafisi olur ama Filistinli mazlumlara sırtını dönmenin telafisi olmaz. İnşallah daha fazla gayret göstererek yıl sonu hedefimiz olan 267 milyar dolar ihracat rakamını da mutlaka yakalayacağız. Türk Malı damgalı ürünleri Afrika’dan Asya’ya dünyanın dört bir ucuna ulaştıran ihracatçılarımızı bir kez daha yürekten tebrik ediyorum. İhracatçılarımızdan kalan 5 ayı çok çok iyi değerlendirerek bizlere yeni müjdeler vermelerini bekliyorum."

‘TURİZM SEKTÖRÜMÜZDE YAPTIĞIMIZ YATIRIMLARIN KARŞILIĞINI FAZLASIYLA ALIYORUZ’

Erdoğan, Türkiye’nin birçok turizm kolunda ciddi imkanlara sahip bir ülke olduğuna işaret ederek, "Kültür turizmi, inanç turizmi, sağlık turizmi, doğa sporları gibi farklı alanlarda ciddi imkanlara sahibiz. 81 vilayetimizin her bir köşesi, köylerimizde ilçelerimizde saklı kalmış her bir eser ayrı bir medeniyetin izlerini taşıyor. Anadolu zaten eşsiz güzellikte bir açık hava müzesidir. Ancak uzun yıllar bu imkanlardan yeterince istifade edemedik. Altyapı eksiği ve terör belası, turizmin gelişmesine yıllarca engel oldu. Son 22 yılda doğudan batıya kuzeyden güneye ülkemizin gizli kalmış hazinelerini turizme kazandırmak için çok mücadele ettik. Doğu ve Güneydoğu illerimizin üzerinden terörün gölgesi kalktıkça buralar turizmden de hak ettiği yeri almaya başladı. Ulaştırma yatırımlarımızla ülkemizin 81 vilayeti 782 bin kilometre karenin her bir karışı yerli ve yabancı misafirlerimizin ziyaretine açıldı. Bir zamanlar ‘bacasız sanayi’ denilen turizm bizim dönemimizde Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline geldi. Turizm sektörümüze yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 yılının ilk 6 ayına ait turizm rakamları bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur" diye konuştu.

‘TURİZMDE HALA KAT ETMEMİZ GEREKEN MESAFE OLDUĞUNU BİLİYORUZ’

Erdoğan, 2024’ün ilk 6 ayında turizmde gurur verici bir başarıya imza atıldığını ifade ederek, "Bu dönemde ülkemizi ziyaret eden turist sayısı 26 milyon 137 bine ulaşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artışla rekor kırdı. Ayrıca geçen yıl ilk 6 ayda 93 dolar olan kişi başı gecelik harcama tutarı bu sene 98 dolara çıkmış oldu. Yıl sonunda bu meblağın 103 dolara çıkacağını tahmin ediyoruz. Bu rakamlara bağlı olarak turizm gelirlerimiz de artmaktadır. 2023’ün ilk 6 ayında 21,6 milyar dolar olan toplam gelirimiz bu senenin aynı döneminde yüzde 9,3 yükselişle 23,7 milyar dolara çıktı. Çok büyük bir aksilik olmazsa yıl sonunda 60 milyar dolar turizm gelirini, 60 milyon turist sayısını inşallah yakalayacağız. Ancak turizmde hala kat etmemiz gereken mesafe olduğunu biliyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlıklar ve çatışmalar azaldıkça bu mesafeleri çok daha hızlı bir şekilde aşacağız. Turizm sektörümüzün de vizyonunu buna göre şekillendirmesinde fayda var. Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım; aşırı kar hırsıyla hızlı kazanç peşinde koşmak orta ve uzun vadede turizm sektörümüze onulmaz yaralar açacaktır. Her ne surette olursa olsun vurgunculuk yapanlar en büyük zararı milletimize vermektedir, Türkiye’nin saygınlığına vermektedir. Sektörden ekmek yiyen milyonlarca vatandaşımıza vermektedir’’ şeklinde konuştu.

‘TEMMUZ AYI ENFLASYON ORANLARI ÜMİTLERİMİZİ ARTIRMIŞTIR’

Erdoğan, itibar ve güvenin zor kazanılan fakat kolayca kaybedilen değerler olduğunu ifade ederek, "Fırsatçıların bu değerlerimizi dinamitlemesine müsaade etmemeliyiz. Ülkemizin prestijine ve turizm sektörümüze zarar veren arizi durumların ortadan kaldırılması noktasında devletimizin kurumları kadar sektörün bizatihi kendisine çok önemli görevler düşüyor. Daha büyük hedeflere kulaç atarken turizm sektörünün gelişmesine ayak bağı olan bu yüklerden de kurtulacağımıza inanıyorum. Ekonomi başlığında şunu da memnuniyetle vurgulamak durumundayım; turizm ve ticaret rakamları gibi bugün açıklanan temmuz ayı enflasyon oranları da hamdolsun ümitlerimizi artırmıştır. Haziran itibari ile enflasyonda başlayan düşüş süreci temmuzda biraz daha belirginleşti. Yıllık enflasyon en yüksek seviyesine göre 13,7 puan geriledi. Önümüzdeki aylarda bu eğilim hızlanarak devam edecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflerimizle uyumlu oranlara mutlaka indireceğiz. Amacımız enflasyonu düşünerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Küresel ekonomide son 4 yıldır devam eden fırtınalı seyir gelişmiş ülkelere dahil hepimizi zorluyor. Bu sabah dünya sermaye piyasalarında yaşananlar hükümetimizin nasıl belirsizliklerle dolu bir atmosferde yürüdüğünü göstermiştir. Ama hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye emin ve ehil ellerde yoluna devam etmektedir. İnşallah bu yolun sonunda da ekonomide menzilli maksuduna varacaktır. Türk ekonomisi bu güce bu potansiyele 22 yıllık çabalar neticesinde inşa ettiği bu sağlam temele ziyadesiyle sahiptir. Bunun için biraz daha sabredecek, biraz daha dirayetli davranacağız" dedi.

'SGK’YA OLAN BİRİKMİŞ BORÇLARINI DAHİ ÖDEMEYEN ZİHNİYETTEN MEMLEKETE FAYDA GELMEZ'

Erdoğan, muhalefetin buram buram popülizm kokan, ülkeye faydadan çok zarar getirecek afaki söylemlerine prim vermeyeceklerini belirterek şöyle konuştu:

"Onlar konuşmayı, meydanlarda atıp tutmayı, çok sever. Ama iş verilen sözleri tutmaya gelince ara ki bulasın. SGK’ya olan birikmiş borçlarını dahi ödemeyen, dahası absürt bahanelerle bu borçtan kaçmanın yollarını arayan bir zihniyetten ne memlekete ne de şehirlerimize hiçbir hayır gelmez. Vatandaşlarımdan muhalefetin karamsar, kötümser, moral bozmayı amaçlayan açıklamalara itibar etmemelerini, 22 yıllık tarihi başarılarla dolu hükumetimize güvenmeye devam etmelerini bekliyorum. Burada şu noktayı da belirtmek istiyorum; vatandaşlarımızdan bunu talep ederken devlet olarak biz de üzerimize düşeni yapıyoruz. İçinden geçtiğimiz hassas dönemde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yükünü affetmek için onların yanında oluyoruz. Biliyorsunuz 2022 yılında çok önemli bir program başlattık. Türkiye Aile Destek Programı’yla ihtiyaç sahibi arkadaşlarımıza, kardeşlerimize nakdi destek ulaştırdık. Hanelerimizi elektrik tüketim desteğinden faydalandırma yanında, bu hanelerde bulunan evlatlarımız için de ilave destekler sağladık. Programımız kapsamında bugüne kadar 4,2 milyon tekil ailemizin elinden tuttuk. Dar gelirli ailelerimize toplamda 88,2 milyar liranın üzerinde destekte bulunduk. Programın son ödemesini geçtiğimiz ay gerçekleştirdik. Kabine toplantımızda bu konuyu tüm yönleriyle tekrar gözden geçirdik. 2 yıldır uyguladığımız destek programımızı sosyal devlet masrafımızın bir gereği olarak 2024 yılının sonuna kadar uzatıyoruz. Aldığımız bu kararın Türkiye Aile Destek Programı’ndan faydalanan kardeşlerim başta olmak üzere milletimize hayırlı olmasını diliyorum."

‘MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATIMIZI CANI GÖNÜLDEN TEBRİK EDİYORUM’

Erdoğan, Türkiye’nin diplomasinin farklı alanlarında başarı grafiğini sürekli yükselttiğine işaret ederek, "Son yıllarda ülkemiz küresel ve bölgesel diplomasinin kalbinin attığı yer haline dönüştü. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda İstanbul sürecinden 33 milyon ton tahılın Türk Boğazlarından dünya piyasasına ulaştırıldığı Karadeniz tahıl girişimine kadar pek çok önemli diplomasi zaferine bizler imza attık. Bunun en son örneği istihbarat alanında geçen hafta yaşandı. Milli İstihbarat Teşkilatımızın arabuluculuğunda son derece hassas bir çalışma neticesinde 2’nci Dünya Savaşı sonrası en büyük esir takası ülkemizin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleştirildi. Amerika, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin değişimi hiçbir pürüzle karşılaşılmadan hamdolsun tüm dünyaya örnek olacak şekilde yapıldı. İnsani boyutunun ötesinde Türkiye’nin kilit rolünü de tescilleyen bu önemli takas operasyonunda kritik rol üstlenen Milli İstihbarat Teşkilatımızı ve MİT mensuplarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. 97 yıldır devletimizi nice saldırıdan, nice ihanetten, nice provokasyondan gerektiğinde canları pahasına koruyan MİT başkanlığımızın isimsiz kahramanlarına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum’’ dedi.