Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "2023 yılı ihracatımız geçen yıla göre yüzde 0,6 oranında artışla 255 milyar 809 milyon dolara ulaşarak, Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırmıştır. Bu rakamla Orta Vadeli Program'daki 255 milyar dolarlık ihracat hedefimizi de aştık" dedi.
"2023 İHRACATIMIZ CUMHURİYET TARİHİMİZİN REKORUNU KIRDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'da bir otelde düzenlenen programda, 2023 yılı ihracat verilerini açıkladı. Erdoğan, Türkiye'nin stratejik olduğu kadar meşakkatli bir coğrafyada bulunduğunu belirterek, "Tarih boyunca olduğu gibi bugün de küresel güç mücadelesinin odağında ülkemizin merkezinde yer aldığı bir bölge vardır. Petrol ve doğal gaz başta olmak üzere dünya ekonomisini ayakta tutan yer altı kaynaklarının kahir ekseriyeti bu coğrafyada yer alıyor. Doğal zenginliklerin yanı sıra bölgemiz, dünya ticaret yollarının da tüm geneli itibarıyla kalbinde bulunuyor. Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan İstanbul ve Çanakkale boğazları, Akdeniz'i Hint Okyanusu'na bağlayan Süveyş Kanalı, Basra Körfezi'ni Hint Okyanusu'na bağlayan Hürmüz Boğazı, Akdeniz'in Atlas Okyanusu'na açılan kapısı olan Cebelitarık Boğazı dünya ticareti için hayati öneme sahip bağlantı noktalarından sadece birkaçıdır. Küresel ticaret arttıkça bu boğazların ehemmiyeti de özellikle artmakta ve Türkiye'nin durumunu da öne çıkarmaktadır. Dikkat ederseniz son dönemde patlak veren krizlerin, gerilimlerin ve sıcak çatışmaların hemen hepsi ülkemizin yakın çevresinde yaşanmaktadır" dedi.
'TÜRKİYE, DOSTLARININ SAYISINI ARTIRMAYA DEVAM EDECEK'
Bu muhataralı tablo karşısında Türkiye'nin ekonomik, diplomatik ve ticari kazanımlarını korumayı ve daha da geliştirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Erdoğan, "Şimdiye kadar hamdolsun bunda muvaffak da olduk. Ülkemizi kuzeydeki ve güneydeki kanlı çatışmaların tarafı haline getirmek isteyen savaş baronlarına müsaade etmedik. 3'üncü tarafların aksi yöndeki müdahalelerine rağmen komşularımızla ilişkilerimizi 'kazan-kazan' anlayışı temelinde güçlendirmeye gayret ettik. Kimi bölge ülkeleriyle aramızda ortaya çıkan görüş ayrılıklarını gidererek iş birliğimizi yeniden olması gereken seviyelere taşıdık. Türk dünyasıyla münasebetlerimizi tarihi zirvelere ulaştırırken Avrupa ve Amerika'yla da karşılıklı saygıya dayalı iş birlikleri geliştirmeye çalıştık. Afrika ve Latin Amerika ülkeleri ile ilişkilerimiz zaten olumlu bir mücadele ve mecrada yeni boyutlar kazanarak ilerledi. Ülkemize uzanan hiçbir dostluk elini geri çevirmedik. Bize bir adım gelene, biz gerektiğinde koşarak gittik. Türkiye merkezli ama küresel perspektifli bir anlayışla dış siyasetimizi şekillendirdik. Bundan geriye gidiş kesinlikle olmayacak. Türkiye dostlarının sayısını artırmaya devam edecek" şeklinde konuştu.
'YABANCI KARŞITLIĞINA VARAN BİR FURYA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'
Çeşitli provokasyonlarla ve art niyetli söylemlerle Türkiye'yi bölgesinden, bölgedeki ortaklarından, çok güçlü tarihi, dini, beşeri, ekonomik ve ticari bağlarının olduğu kardeş ülkelerden koparma girişimlerinin de farkında olduklarını işaret eden Erdoğan, "Yaz aylarında ülkemizin en önemli gelir kalemlerinden biri olan turizmi baltalamaya yönelik, dış bağlantılı bir kampanya yürütülmüştü. Şimdi benzer bir dalganın muhalefet partilerinin de desteğiyle bu sefer spor üzerinden oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Asla tasvip etmeyeceğimiz nefret söylemleri ile insanlar, toplumlar, inançlar, ülkeler hedef alınıyor. Sırf kökeninden dolayı insanlar horlanıyor, aşağılanıyor, hakarete maruz bırakılıyor. İslam düşmanlığına ve yabancı karşıtlığına varan bir furya ile karşı karşıyayız. Muhalefet aktörleri de gündeme gelmek uğruna maalesef bu mülevves, bu pespaye, bu son derece tehlikeli nefret siyasetine gönüllü figüranlık yapmaktadır. Bu nefret dalgasının Türkiye'ye yatırım yapan, deprem felaketi dahil zor zamanlarımızda yanımızda olan, ülkemizin en önemli ticari ortakları arasında yer alan kardeş ülkeleri hedef alması asla tesadüf değildir. Burada Türkiye'ye ve Türkiye'nin çıkarlarına yönelik sinsi bir operasyon, çok açık bir sabotaj girişimi vardır. Nasıl daha önceki kirli senaryoları yırtıp attıysak, Allah'ın izniyle bu oyunu da mutlaka boşa çıkaracağız" ifadelerine yer verdi.
'HAM MADDE VE ENERJİ KRİZİ BİLE EKONOMİMİZİN HIZINI KESEMEDİ'
Türkiye ve Türk düşmanı çevreler tarafından körüklenen nefret siyaseti ile mücadelede ihracatçılara da çok önemli görevler düştüğünü söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kamuoyunu, özellikle gençlerimizi doğru bilgilendirme konusunda sizlerin de elini taşın altına koyması gerekiyor. İhracatçılarımızdan ve iş dünyamızdan bu noktada daha fazla çaba harcamalarını, daha fazla görünür olmalarını, daha fazla inisiyatif almalarını beklediğimizi özellikle vurgulamak istiyorum. Ülkemiz yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yoluyla büyüme ilkeleri doğrultusunda gelişmeye, yeni başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. Rahatsız olanlar var ama bu rahatsız olanlara bakmayacağız. Biz işimize bakacağız. Terörden darbe girişimine, sokak olaylarından kur ataklarına kadar yakın geçmişimizde maruz kaldığımız sıkıntıları dikkate aldığımızda ekonomide elde ettiğimiz başarıların ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Tüm bu olayların yaşandığı 2012-2022 döneminde dünya ekonomisi yıllık ortalama yüzde 3,4 oranında büyürken Türkiye ekonomisi yıllık ortalama yüzde 6 oranında büyüme kaydetti. Son birkaç yıla baktığımızda ise tüm dünyayı derinden etkileyen Covid-19 salgını, küresel tedarik zinciri aksaklıkları, Rusya-Ukrayna savaşı, ham madde ve enerji krizi bile ekonomimizin hızını kesemedi."
'ARALIK İHRACATIMIZ 23 MİLYAR DOLAR OLDU'
Küresel çapta yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen dış ticareti geliştirmeye, verdikleri emeğin ve önemin meyvelerini özellikle ihracatta toplamaya başladıklarını kaydeden Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Şimdi 2023 yılı ihracat rakamlarını paylaşmak istiyorum; 2023 yılı ihracatımız geçen yıla göre yüzde 0,6 oranında artışla 255 milyar 809 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırmıştır. Bu rakamla Orta Vadeli Program'daki 255 milyar dolarlık ihracat hedefimiz de aştık. 2023 yılı aralık ayında ihracatımız yüzde 0,44 artışla 23 milyar dolar oldu. 2023 senesinde ihracatın ithalatı karşılama oranı 0,8 puan artışla yüzde 70,7'ye yükseldi. Bakınız bu oran biz göreve geldiğimizde sadece yüzde 50 civarındaydı. Ülkemizin dış ticaret açığı geçen yıla göre yüzde 3,2 oranında geriledi. Temmuz, ağustos ekim, kasım ve aralık aylarında en yüksek ihracat rakamına ulaştık. Temmuz hariç yılın son 7 ayında dış ticaret açığımız, bir önceki yılın aynı ayına göre azaldı. 2023 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık hizmet ihracatı tarihi rekor seviye ile 99 milyar 254 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yılın 2'nci yarısında dış ticaret açığındaki düşüş ve hizmet ticaretinde verilen fazla ile cari işlemler açığında düşüş yaşandı."
'1 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE İHRACAT YAPAN İL SAYIMIZ 30'A YÜKSELDİ'
Ayrıca, eylül ve ekim aylarında cari işlemler hesabından 2 milyar doların üzerinde fazla verildiğini belirten Erdoğan, konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Kasım ve aralık aylarında dış ticaret açığındaki düşüşün etkisiyle cari işlemler açığındaki kapanmanın devam etmesini bekliyoruz. Son 5 aydır dış ticaret açığı ve cari işlemler açığının kalıcı olarak düşmeye başladığını görüyoruz. Önümüzdeki dönemde iyileşmenin süreceğine inanıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi çatısı altında yer alan 61 ihracatçı birliği ve sayısı 120 bini aşan ihracatımız başta olmak üzere bu rekora ulaşılmasında payı olan herkesi canıgönülden tebrik ediyorum. Günümüzün belirsiz siyasi ve ekonomik şartlarında ihracat yapan, katma değer üreten, istihdam oluşturan, ülke ekonomisine katkı sağlayan tüm ihracatçılarımız ile gurur duyuyorum. Yola çıktığımız 2002 yılında aylık ortalama 3 milyar dolar ihracat yaparken, bugün aylık ortalama 21,3 milyar dolar ihracatı gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz sene ihracat yapmayan ilimiz kalmadı. Bunun yanında 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan il sayımız 5'ten 30'a yükseldi."
'İŞSİZLİK ORANIMIZ SON 11 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLDİ'
Erdoğan, Türkiye'nin önceki yıl 2022’de yüzde 5,5 oranında büyüdüğünü hatırlatarak, "Bu büyüme oranına en büyük katkı 2,4 puanla ihracatımızdan geldi. 2023 yılının 3'üncü çeyreğinde yüzde 5,9 oranında büyüyerek son kesintisiz büyüme trendimizi devam ettirdik. Böylece G-20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen 2’nci ülke olduk. İhracat tarafında da benzer bir tablo karşımıza çıkıyor. İlk defa 2021 yılında yüzde 1 seviyesini aşan küresel ihracattan aldığımız pay 2022 yılında yüzde 1,02’ye yükseldi. Geçtiğimiz yılın ilk 2 çeyreğinde ise bu oran yüzde 1,03’e çıktı. Güçlü büyüme performansının yanında büyüme kompozisyonumuz olumlu yönde gelişti. Nitekim 2023 yılının 3’üncü çeyreğinde yatırımlarda yaşanan yüzde 14,7 oranındaki artış son 2 yılın en yüksek seviyesini ifade ediyor. Mal ve hizmet ihracatının gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesine katkısı 2023 yılı 3’üncü çeyreğinde yüzde 0,3 puan oldu. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle görüyoruz. Salgın öncesi döneme göre son 3 yılda 4 milyonun üzerinde ilave istihdam oluşturduk. Yalnızca 2022 yılı ocak ayına kıyasla dahi bakıldığında sağlanan ilave istihdam 1 milyon 848 bin kişinin üzerindedir. Ekim ayında işsizlik oranımız yüzde 8,5 olarak gerçekleşerek, son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi" dedi.
‘TEDBİRLER ENFLASYONUN ATEŞİNİ DÜŞÜRMEYE BAŞLADI’
Erdoğan, konuşmasında enflasyon ile mücadeleye de değinerek, "Dünyadaki diğer ekonomiler gibi bizim de en büyük baş ağrımız hayat pahalılığının tetiklediği enflasyondur. Avrupa’sından Amerika’sına, son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranları alınan onca tedbire rağmen yüksek seyretmeye devam ediyor. Üretim, istihdam ve ekonomik büyümeden taviz vermeden enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz. Son dönemde uygulamaya koyduğumuz tedbirler enflasyonun ateşini düşürmeye başlamıştır. Özellikle yılın 2’nci yarısından itibaren küresel ekonomide yeni bir olağanüstülük yaşanmazsa politikalarımızın etkilerini daha net göreceğiz. Tabii bu süreçte çeşitli bahanelerle milletimizin çoluk çocuğunun rızkına, refahına, malına, mülküne, cebindeki parasına kasteden açgözlülere kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Hayat pahalılığına karşı mücadelemizi bir tarafta denetimlerin diğer tarafta tedbir ve düzenlemelerin olduğu çift kulvarlı bir şekilde yürütüyoruz. Yatırımı, istihdam ve üretimi gözeten, ihracatçının finansman erişimine öncelik veren bu sürecin sonunda daha önce olduğu gibi inşallah enflasyon meselesini vatandaşımızın günlük hayatından çıkaracağız" dedi.
Erdoğan, 2023'ün Türkiye açısından zorluklarla, sıkıntılarla, deprem başta olmak üzere pek çok imtihan ile geçen sancılı bir yıl olduğuna vurgu yaparak, "Bu süreçte sadece bölgemizdeki belirsizliklerle mücadele etmedik. Aynı zamanda ülkemiz ekonomisine 104 milyar dolarlık ilave fatura yükleyen 6 Şubat depremlerinin olumsuz sonuçlarıyla da mücadele ettik. Elbette 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 11 ilimizde çok ciddi yıkıma ve tahribata yol açan bir tabii afetin altından kalkmak kolay değildi. Depremin yaralarını sarma konusunda devleti ve milletiyle Türkiye’nin elde ettiği başarıyı dünyada başka hiçbir ülke gösteremezdi" diye konuştu.
'İSTANBUL EN FAZLA İHRACAT YAPAN İL OLDU'
Erdoğan, 2023 yılında en fazla ihracat yapan 5 ili açıklayarak, şöyle dedi:
"Toplam 59,4 milyar dolarlık ihracatla İstanbul 1'inci oldu. İstanbul’u 30,7 milyar dolar ile Kocaeli takip ediyor. İzmir 23,8 milyar dolar ile ihracattan yüzde 9,3 pay aldı. Bursa 17,7 milyar dolarla 4’üncü, Tekirdağ 12,5 milyar dolarla 5’inci sırada yer aldı. İhracatta en büyük ortağımız olan Avrupa Birliği toplam 104,3 milyar dolarla yine ilk sırada bulunuyor. Avrupa Birliği dışı Avrupa ülkelerine olan ihracatımız yüzde 8,3 oranında, yakın doğu ve Orta Doğu ülkelerine olan ihracatımız yüzde 1,7 oranında artmıştır. Küresel ve bilhassa Avrupa Birliği’nde görülen yavaşlamaya rağmen ihracatta bu performansın yakalanmış olması çok önemlidir. İhracatımızda değer bazında artışta öne çıkan ilk 3 ülke şu şekildedir; yüzde 63,4 ile Birleşik Arap Emirlikleri. yüzde 16,9 ile Rusya Federasyonu ve yüzde 154 oranında artışla Suudi Arabistan. İhracatımızın değer bazında en çok arttığı ilk 3 fasıl da şöyledir; yüzde 15,1 artış ve 30,8 milyar dolarla motorlu kara taşıtları, yüzde 33,7 artış ve 13,7 milyar dolarla kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, yüzde 11,3 artış ve 25,2 milyar dolarla elektriksiz makineler. Katma değer olarak da artan ihracatımızın kilogram birim kıymeti yüzde 8,8’lik yükselişle 1,6 dolara çıkmıştır."
'2024'TE DAHA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ'
Erdoğan, mal ticaretindeki güçlü performansın hizmet ticaretine de müspet yansıdığını bildirerek, "Hükümete geldiğimizde yalnızca 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımızı, 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde 85 milyar doların üzerine taşıdık. Gerek mal ticaretinde izlenen performans gerekse hizmet sektörünün güçlü katkısı cari işlemler dengemize olumlu etki ediyor. Son 2 aydır fazla verilen cari işlemler dengesindeki tablonun sürmesi ile ekonomimizin sağlam temelleri daha da güçlenecektir. Ülkemizin medarı iftarı olan ihracatçılarımız ile el ele verdik, çok çalıştık ve başardık. İnşallah 2024 yılında çok daha büyük başarılara birlikte imza atacağız. 2024 yılında mal ve hizmet ihracatımızı 375 milyar doların üstüne çıkarabileceğimize inanıyorum. Türkiye bunu başaracak güce, kabiliyete ve imkana fazlasıyla sahiptir. İnşallah sene sonunda belirlediğimiz hedefleri de aşan bir ihracat rekorunu kırmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız. Buna yürekten inanıyorum. Bu hedefe yürürken sizlerin yanında olmayı hep sürdüreceğiz. Devlet olarak 2023 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza 11, 6 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2024 yılında 2 katına çıkartıyoruz" şeklinde konuştu.
'AMACIMIZ İHRACATÇIMIZIN AYAK BASMADIĞI ÜLKE BIRAKMAMAK'
Erdoğan, mevcut destekleri güçlendirirken ihracatçılara yeni destek paketleri ve yeni hizmetler sunmanın hazırlıklarını yaptıklarını bildirerek, "İhracatçımızın daha düşük maliyetli finansman imkanlarına kavuşması için Ticaret Bakanlığımız ve Türk Eximbank yoğun bir çalışma yürütüyor. Finansmanda sadece Eximbank'la yetinmiyoruz. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi ile finansman konusunda önemli bir adım atarken Kefalet Sistemi ile de teminat sorununa çözüm getirdik. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankamız finansa erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 3 milyar liraya çıkardı. Şimdi de yurtdışındaki ithalatçılar ile ihracatçılarımızı bir araya getirecek, ihracat süreçlerinin dijitalleşmesine katkı sağlayacak, yerli ve milli bir platform olan Türkiye Elektronik İhracat Platformu’nu hayata geçiriyoruz. Amacımız Türk ürünlerinin tanınmadığı, ihracatçımızın ayak basmadığı ülke bırakmamaktır" dedi.