EKONOMİ

Bakan Mehmet Şimşek, 15. Türk-Arap Ekonomi Forumu’nda konuştu

Türkiye ve Arap Dünyası Ekonomi Zirvesi (TAF), 15’inci kez ‘Yatırım, Ticaret ve Teknolojide Global Koridor’ temasıyla bugün gerçekleşti.

Türkiye ve Arap Dünyası Ekonomi Zirvesi (TAF), 15’inci kez ‘Yatırım, Ticaret ve Teknolojide Global Koridor’ temasıyla bugün gerçekleşti. Panelde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. 'Parasal politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?' sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3'ten fazla bir büyüme beklenmiyor” dedi.

"ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA KÜRESEL TİCARETTE YÜZDE 3'TEN FAZLA BÜYÜME BEKLENMİYOR"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in ev sahipliğinde gerçekleşen 15. Türk-Arap Ekonomi Forumu’na (TAF’15) Arap Ligi Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit, Irak Maliye Bakanı Taif Sami Mohammed, Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam, Libya Maliye Bakanı Dr. Kalid Al-Mabrouk, Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kouchouki ve Umman Maliye Bakanı Sultan bin Salim bin Said Al Habsi katıldı. Programda konuşan BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork ise “Bugün Orta Doğu’nun, mali ve finansın kalbi İstanbul’da atıyor. Bir İstanbullu olarak onurlu ve gururluyum. Böyle bir girişimde katkı verdiğimiz için ayrıca mutluyum. Orta Doğu’dan 5 bakanımız burada. Bugün burada mali iş birlikleri, ülkelerin ekonomilerinin nasıl daha iyi olabileceği konuşuluyor” dedi.

MEHMET ŞİMŞEK: "KÜRESEL BİR YAPAY ZEKA DEVRİMİ YAŞAMAKTAYIZ"

Panelde konuşan Bakan Şimşek, ‘‘Dünyada çok büyük belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde bu toplantı gerçekleşiyor. Dünyada belirsizlikler büyümeyi kısıtlıyor. Global ticarette daralma yaşanıyor. Bu yetmiyormuş gibi bir de küresel bir yapay zeka devrimi yaşamaktayız. Bunun sonucunda sadece endüstride bir devrim yaşanmayacak, hayatımızın her boyutu bundan etkilenecek. Dolayısıyla bu devrimi kaçıramayız. Bir de nüfuslar giderek yaşlanıyor. Bu da küresel bir sınama. Ayrıca çatışmalar ve jeopolitik gerilimler de İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan düzene tehdit oluşturuyor. Bütün bunlar küresel büyümeyi azaltmakta’’ ifadelerine yer verdi. 

‘KÜRESEL OLARAK PARASAL VE MALİ POLİTİKALAR AÇISINDAN BELİRSİZLİK YAŞANIYOR’

Bakan Şimşek Türkiye’de enflasyonda yaşanan artışın düşüşe geçtiğini belirterek ‘‘Küresel olarak parasal ve mali politikalar açısından belirsizlik yaşanıyor. Küreselde parasal politikalar biraz gevşeyecek belki ama bunun hızı ve koordinasyonunda önemli bir etkisi olacak. 'Parasal politikaların gevşemesi bir mali konsolidasyonla sonuçlanacak mı?' sorusu da bizim açımızdan zorlayıcı bir soru. Ama bildiğimiz bir şey varsa önümüzdeki yıllarda küresel ticaret aynı kısıtlı seviyesine devam edecek ve yüzde 3'ten fazla bir büyüme beklenmiyor. Dolayısıyla zorluklar var ama aynı zamanda fırsatlar da var. Bu şekilde bakmamız lazım’’ dedi.

AHMED KOUCHOUKİ: VERGİ KONUSUNDA ÇOK DAHA İLERLEME SAĞLAMAMIZ LAZIM

Ekonomi de üç ana önceliklerini olduğunu söyleyen Mısır Maliye Bakanı Ahmed Kouchouki, “Bunlardan birincisi herkesin faydasına olacak şekilde ekonomimizi kamu sektörünü ve özel sektörü geliştirecek bir öncelik. Bunun içinde yeni bir zihniyet gerekiyor. Vergi konusunda çok daha ilerleme sağlamamız lazım. Vergi mevzuatımızı iyileştirmemiz, hizmetlerimizi iyileştirmemiz daha iyi bir hizmet sunmamız gerekiyor. Bunun için de bir refah paketi hazırladık. Daha iyi yönetişim daha az formalite vergi tabanını geliştirecek şekilde daha geniş çevrelere hitap etmek gerekir. Bu hizmetin sadece bize yönelik geliştirilmesi yeterli değil. Vergi mükellefine yönelik hizmetlerinde en iyi şekilde verilebilmesi lazım. İkinci önceliğimiz ise mali politikalara daha geniş bir açıdan bakmamız lazım. Mali sürdürülebilirlik bizim elimizde. Biz bunu yapmazsak kimse yapmayacak. Bu çok geniş bir enstrüman. Bu ekonomiyi hem destekleyen hem de canlandıran bir enstrüman olarak kullanılmalı. Sadece işin birinci kısmını memnuniyetle ve isteyerek yapan bakanlarla sınırlı kalmaması lazım. Bunun ekonomiye yönelik ekonomiyi de canlandırması lazım. Üçüncü öncelik ise bu şoklara göğüs gerecek şekilde ekonomiyi dayanıklı hale getirmek ve aynı zamanda çok etkili bir şekilde bunu desteklemek. Bunun ötesinde sürdürülebilirliği ön plana çıkarmak bu. Bizim açımızdan büyük önem taşıyor” dedi.

TAİF SAMİ MOHAMMED: IRAK’TA YAKIN ZAMANDA 3 YILLIK BÜTÇE MEVZUATI GÜNCELLEMESİ YAPTIK

Irak Maliye Bakanı Taif Sami Mohammed de “Bizler Irak Cumhuriyeti olarak bu değişikliklerin içinde seyrüsefer etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda sürdürülebilirliği muhafaza etmeye çalışıyoruz. Bir diğer taraftan da nakit akışımızı da korumaya gayret ediyoruz ki böylelikle ekonomik büyüme de muhafaza altına alınabilsin. Bunun aracılığıyla fırsatların ortaya çıkmasını sağlıyoruz. Ekonomimize yapılacak yatırımlara imkan vermeye gayret ediyoruz. Hem yatırımlara hem de ekonomiye hizmet edecek araçları devreye sokmaya çalışıyoruz. Bizler kendi hedeflerimizi yakalayabilmek için çok gayret ediyoruz. Hem Asya ülkeleri hem de Avrupa ülkeleriyle yatırımlarımızı güçlendirmeye çalışırken bir diğer taraftan da bu ülkelerle iş birliğimizi desteklemeye çalışıyoruz. Herkes için faydalı olacak çalışmaları birlikte gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın beklentilerini karşılayabilecek projeleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Irak’ta yakın zamanda 3 yıllık bütçe mevzuatı güncellemesi yaptık. Bu şekilde büyümeyi finanse edeceğiz” diye belirtti.

Mohammed bu fonun oluşturulması gerekli tedbirlerin alınmasıyla ilgili yatırımlarla ilgili konuşarak sözlerine şöyle devam etti:

“Komşu bölgelerden gelen yatırımcıların karşı karşıya kalabileceği engelleri ortadan kaldırma amacını taşıyoruz. Hastaneler, okullar ve alt yapı projelerinin inşa edilmesi noktasında elektrik projeleri olsun enerji projeleri olsun buradaki finansman işlerini giderebilmek için oluşturduğumuz bu fon 1 trilyon dolar değerine sahipti. 800 milyar liralık bir ekte gerçekleştirildi. Hem inşa projeleri ve diğer tüm projeler için bu fondan tahsisler gerçekleştirildi.”

SEMİR ABDULHAFIZ: TUNUS’UN COĞRAFİ KONUMU ÇOK ÖNEMLİ

Tunus Ekonomi ve Planlama Bakanı Semir Abdulhafız da Türk ve Arap dünyası arasındaki ekonomik koridorların geliştirilmesini belirtti. Abdulhafız bunun bölgeler için büyük avantajlar sağlayacağını söyleyerek “Tunus’u eşsiz kılan çok sayıda özellik var. Öncelikle coğrafi konumu çok önemli. Yabancı yatırımların nakliye maliyetlerini azaltıyor. Tunus’un aynı zamanda Türkiye ile ikili anlaşmamız var. Bu sayede gümrük vergileri Tunus’taki yatırımlar için neredeyse hiç uygulanmıyor diyebiliriz. Yabancı yatırımlara teşvik sağlıyoruz. Limanlarını ve havalimanlarını sürekli geliştiriyor. Alt yapı konusunda önemli yatırımlar yapılmakta. Bir de biz aslında yabancı yatırımları destekliyoruz. Tunus insana yatırım yapan bir ülke. Yatırım bütçesinin büyük bir bölümü insan kaynaklarına ayrılmış. Bunun dışında son dönemde ilk 8 aya baktığımızda geçen yıl ile bu yıl arasındaki karşılaştırmada doğrudan yabancı yatırımların yüzde 40 oranında arttığını görüyoruz. Giderek artacak diye düşünüyorum bölgemizi ekonomik şoklardan koruyabilmek için birlikte çalışmamız şart. Bu ekonomik şoklar bütün dünyayı etkilediği gibi bizi de yakından etkiliyor. Ama özellikle Türkiye'nin buradaki coğrafi pozisyonunu düşünürsek atılabilecek çok önemli adımlar var” diye belirtti.

NOORA AL-FASSAM: EKONOMİK KALKINMAYI ARTIRABİLMEK İÇİN ÖNCÜ BİR ROL ÜSTLENİLMESİ LAZIM

Kuveyt Maliye Bakanı Noora Suleiman Salem Al-Fassam ise “Ekonomik kalkınmayı artırabilmek için öncü bir rol üstlenilmesi lazım. Ticaret hacmini beklentileri karşılayacak şekilde artırabilecek bir proje geliştirilebilmeliyiz. Biz de Körfez ülkeleriyle birlikte serbest ticaret anlaşmaları imzalamak için çaba gösteriyoruz. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasıyla Türkiye ve Arap dünyası arasındaki etkileşimi artacak. Yatırımları ana odağımıza alabiliriz ve bunu yaparken Kuveytli firmaların Türkiye'deki çeşitli sektörlere yapacağı yatırımları hızlandırabiliriz” dedi.

ERKAN KORK: TÜRK GİRİŞİMCİSİ OLARAK ORTA DOĞU’YA UZAK KALMAMIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

BankPozitif Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Erkan Kork, “Bugün Orta Doğu’nun, mali ve finansın kalbi İstanbul’da atıyor. Bir İstanbullu olarak onurlu ve gururluyum. Böyle bir girişimde katkı verdiğimiz için ayrıca mutluyum. Orta Doğu’dan 5 bakanımız burada. Bugün burada mali iş birlikleri, ülkelerin ekonomilerinin nasıl daha iyi olabileceği konuşuluyor. Günün sonunda eminim ki elde edilebilecek en büyük çıktılardan birisi Türkiye’de inovasyon ve bilgi birikimin olduğu gerçeğidir. Diğer ülkelerle iş birliklerine girdiğimiz zaman karşı taraftaki ülkeler ve ülkemiz açısından çok güzel çıktılar elde edilecektir. Dolayısıyla milletlerin de kazanması söz konusu olacaktır. Yakın zamanda çok güzel iş birlikleriyle karşınıza çıkacağımızdan eminim. Türk girişimcisi olarak Orta Doğu’ya uzak kalmamamız gerektiğini düşünüyorum. Körfez Bölgesi, Kuveyt olsun bize yakın mesafedeler. Onların bize ihtiyacı var. bizim de onlara ihtiyacımız var. Dolayısıyla güçlü gelecek güçlü ekonomiyle olur. Ekonomi de kazan kazan formülüyle ilerlememiz gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE, DÜNYADA ÖRNEK ALINACAK BİR ÜLKE KONUMUNDA’

Kork, son olarak şunları söyledi:

“Bugün Avrupa ülkelerine gittiğinizde, bankalarda hesap açma süreci on gün, hatta on beş gün sürebiliyor. Oysa Türkiye Cumhuriyeti bankaları olarak bu konuda oldukça başarılıyız. Disiplinli, düzenli ve etkin bir bankacılık sektörüne sahibiz. Ayrıca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi kurumlarımız, yedi gün yirmi dört saat hizmet veren yapılarıyla sürece katkı sağlıyor. Bu yönüyle Türkiye, dünyada örnek alınacak bir ülke konumunda. Sizlerle birlikte kazan-kazan formülü çerçevesinde iş birliği yapmaktan mutluluk duyarız. İkinci olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın 6-7 yıl önce belirttiği gibi, Türkiye bugün bir üs haline gelmiş durumda. Teknolojimiz, uygulamalarımız ve sistemlerimizle Avrupa piyasasıyla ve dijital bankalarla rekabet edebiliyoruz. Güçlü milli markalarımız var. Gelin, birlikte yeni iş modelleri geliştirelim ve daha büyük başarılara imza atalım.”