Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, ağırlıklı olarak Suriyelilere hizmet veren göçmen sağlığı merkezlerinde çalışanları Suriyeli vatandaşlardan seçerek, geçici süreyle sözleşmeli istihdam ettiklerini, parayı da Avrupa Birliği (AB) fonlarından ödediklerini söyledi. Bakan Koca, "Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarından, Suriyeli çalışan herhangi bir doktor veya hemşireye, herhangi bir ücret ödenmesi söz konusu dahi değil" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 'Kabine Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Koca, Suriyeli sağlıkçılara istihdam sağlandığı iddialarıyla ilgili bugünlerde 4 bin Suriyeli sağlıkçının istihdam edilmesi durumunun yeniden gündem yapıldığını söyleyerek, "Bundan 2 yıl önce 'Göç ve Sağlık' konulu uluslararası bir toplantıdaki sözlerim çarpıtılarak servis edilmiştir. Yabancı misyonlara bilgi vermek üzere, göçmen sağlığıyla ilgili ne yapılması gerektiğini anlattığımız bir konuşmaydı. Biliyorsunuz göçmen sağlığı merkezlerindeki giderler, Avrupa Birliği (AB) fonlarından karşılanıyor ve göçmen sağlığı merkezleri sadece yabancılara, yani ağırlıklı Suriyelilere hizmet ediyor. Çalışanları da biz bir eğitimden geçirerek, Suriyeli vatandaşlardan seçerek, orada geçici süreyle sözleşmeli istihdam ediyoruz. Ve o parayı da AB fonlarından ödüyoruz. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklarından, Suriyeli çalışan herhangi bir doktor veya hemşireye herhangi bir ücret ödenmesi söz konusu dahi değil. Üstelik biz hem Suriyeli olan sağlık çalışanıyla, göçmenlere sağlık hizmeti vererek üzerimizdeki yükü hafifletmiş oluyoruz. AB fonundan da bunun giderlerini karşılıyoruz. Bu da yabancılara, AB misyonlarına özellikle anlatılmaya çalışıldı. Biz üzerimizdeki bu yükü, sağlık hizmetini bu şekilde yaparak, sistemi iyileştirdiğimizi anlatıyoruz. 2 yıl önce yapılmış bir açıklamanın sanki 4 bin Suriyeli sağlıkçının bugün istihdam edilmiş gibi gündeme getirilmesi de manidar. Onu da sizlerin yorumuna bırakıyorum" dedi.
'AŞIDA YERLİLEŞME ORANIMIZ HIZLA YÜKSELECEK'
Bakan Koca, yerli aşı üretimine dair son gelişmelerin sorulması üzerine, "Hıfzıssıhha merkezimiz şu an inşaat halinde. İlk etabı bitti, ikinci etabı devam ediyor. Bittiğinde, bugün kullandığımız tüm aşıların yüzde 86'sı yerli üretilir hale gelecek. Şu an Hepatit-A, suçiçeği ve kuduz aşılarını, teknoloji transferiyle yerlileştiriyoruz. Önemli bir aşamaya geldik, bitmek üzere. Hıfzıssıhha merkezimiz de tamamlanıp devreye girdiğinde aşıda yerlileşme oranımız hızla yükselecek. Türkiye, yıllar sonra yeniden aşı üretebileceğini Turkovac ile gösterdi. Devamı bağışıklama programındaki aşıları üreterek gelecek" yanıtını verdi.
'SALGIN DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL'
Koca, kızamık vakalarıyla ilgili ise "Bir salgın durumu söz konusu değil, kontrol altında. Tespit edilen tüm vakalar için gerekli tedaviler uygulanıyor. Ayrıca filyasyon çalışmaları son derece sıkı şekilde yapılıyor. Şu an göç nedeniyle birçok ülkede kızamığın arttığını biliyoruz. Bizde de bölgesel, İstanbul ağırlıklı olmak üzere vakalar var. Vakaların yüzde 86'sı İstanbul'da. Ama dediğim gibi kontrol altında. Mobil sağlık ekiplerimizle takibini yapıyoruz. Vatandaşımızın hızla, eksik veya hiç aşısı yapılmayan çocuğu varsa yaptırmasını özellikle öneriyoruz. Biz 3 doz aşıyı bu dönemde önemsiyoruz. İlk 2 doz 9 ve 12'nci aylarda, 3'üncü doz ise 4 yaşında yapılmalı. Aile hekimlerimiz başta olmak üzere, mobil ekiplerimizle de yaygın aşılamayı sürdürüyoruz" ifadelerine yer verdi.(DHA)