Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz. Körfez ülkeleriyle ise ilişkilerimizi ortak çıkarlar temelinde stratejik düzeyde her alanda güçlendirmekteyiz" dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı. Bakan Fidan, ülkenin çok boyutlu ve zorlu sınamalarla kuşatıldığı bir coğrafyada yer aldığını, bölgedeki son gelişmelerin bunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Fidan, "Uluslararası alanda ciddi kırılmaların yaşandığı, uluslararası sistemin temellerinin sarsıldığı, rekabetin arttığı, jeopolitik ve ekonomik denklemin yeniden şekillendiği bir dönemden geçiyoruz. Donmuş ve aktif çatışmalardan düzensiz göçe, yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığından iklim krizine, sosyal adaletsizlikten yeni teknolojilerin yol açtığı risklere kadar pek çok sınama ile karşı karşıyayız. Uluslararası normların giderek daha fazla aşınması ve artan kutuplaşma, mevcut şartları daha da kötüleştirmektedir. Korumacı ve tek taraflı yaklaşımlar giderek öne çıkmaktadır. Küresel ekonomideki durağanlaşma ve krizler, ülkeleri farklı coğrafyalarda yeni kaynak arayışlarına yöneltmektedir. Kritik mineraller ve ham maddelere sahip ülkeler, farklı güçlerin rekabet alanına dönüşmektedir. Terör örgütleri, ideolojik emelleri doğrultusunda Orta Doğu, Afrika ve Asya başta olmak üzere farklı coğrafyalarda eylemlerini sürdürmektedir. Bazı ülkeler tarafından da kendi çıkarları doğrultusunda eğitilen ve donatılan terör örgütleri, risk olmaya devam etmektedir. Bölgemiz, kuzeyde Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın, yanı başımızdaki Suriye ve Irak’taki terör belasının ve güneyde İsrail’in İran’ı da içine alan bölgesel bir savaş çıkarma girişimlerinin istikrarsızlaştırıcı etkileri altındadır. Kara, hava, deniz ve uzayın yanı sıra, siber alan, beşinci savaş cephesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal medya ve siber ortam, mevcut tehditleri daha da derinleştirmektedir" dedi.
'KARADENİZ'DE TİCARİ ÇALIŞMALARA AĞIRLIK VERDİK'
Türkiye'yi doğrudan etkileyen bir diğer çatışma alanının kuzeyde 3 yıldır süregelen Rusya-Ukrayna savaşı olduğunu söyleyen Fidan, "Savaşın bölgesel ve küresel etkilerinin azaltılmasına ve ülkemize yönelik risklerini bertaraf etmeye yönelik çabalarımızı 2024 yılında da hız kesmeden sürdürdük. Küresel bir gıda krizinin önlenmesini sağlayan Karadeniz girişimi ile yaklaşık 33 milyon ton tahıl ürününün dünyaya ulaştırılmasına vesile olmuştuk. 2024'te de gıda piyasalarının istikrarsızlığa sürüklenmemesi ve savaşın Karadeniz'e sıçramaması için Karadeniz'de ticari seyrüsefer emniyeti sağlanmasına dönük çalışmalara ağırlık verdik" diye konuştu.
ABD ile Suriye konusunda başlattıkları istişareleri sürdürdüklerini kaydeden Bakan Fidan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın stratejik bir yaklaşımla önerdiği diyaloğun, Rejim tarafından Suriye halkının yararını önceleyecek bir yaklaşımla değerlendirilmesi temel beklentimizdir" dedi.
'SOMUT ADIMLAR ATILDI'
Bakan Fidan, gerilimin yüksek olduğu alanlarda siyasi sorunlara çözüm bulmanın imkansız hale geldiğini kaydederek, "Bu nedenle sorunlu alanlarda nispi sakinleşme sağlayarak yaratıcı çözümler bulmaya önem vermekteyiz. Yunanistan'la üst düzey görüşmelerde, pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak, diyalog mekanizmalarımızı daha işlevsel kıldık. Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi'nden hareketle, Yunanistan'ın provokasyonlardan uzak durması yönündeki beklentimizi Yunan tarafının dikkatine getirmekteyiz. 8 Kasım'daki Yunanistan ziyaretimizde bu yönde yakın istişarede bulunulması için somut adımlar atıldı. 2025 yılı başında Ankara’da düzenlenecek 6'ncı Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı, Aralık ayında yapılacak Siyasi Diyalog ve Pozitif Gündem Ortak Eylem Planı toplantıları ilişkilerimizin kurumsal zeminini daha da güçlendirecektir. Batı Trakya Türk Azınlığı ve Onikiadalar'da yaşayan soydaşlarımız, Yunanistan'la ilişkilerimizde öncelik verdiğimiz konulardan biri. Yakın zamanda temsilcileriyle bir araya geldiğimiz Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarının çözülmesinin takipçisiyiz" diye konuştu.
'2026 YILI NATO ZİRVESİ'NE EV SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ'
NATO'nun karşı karşıya bulunduğu karmaşık güvenlik sınamaları; kabiliyet, kapasite ve müttefiklik ruhu itibarıyla Türkiye'nin ittifak içerisindeki önemini bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Bakan Fidan, "Yoğun girişimlerimiz sonucunda, temmuz ayında Washington’da düzenlenen NATO Zirvesi'nde, terörizmle mücadelede NATO’nun rolünün güçlendirilmesi ve müttefikler arasında savunma sanayii ticaretindeki kısıtlamaların kaldırılmasında mutabık kalınmıştır. NATO Kosova Gücü Komutanlığı’nı başarıyla tamamlayarak, Ekim 2024’te İtalya’ya devrettik. Ülkemizin öncülüğünde Romanya ve Bulgaristan’la birlikte Karadeniz’de Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu’nu Temmuz ayında operasyonel hale getirdik. 2025'te NATO Dışişleri Bakanları Gayrıresmi Toplantısına ve 2026 yılı NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapacağız" diye konuştu.
Türk savunma sanayisinin kaydettiği gelişimin, birçok uluslararası aktörle tesis ettikleri savunma iş birliğinin de itici gücünü oluşturduğunun altını çizen Fidan, "Ekonomi, ticaret, enerji, iklim, savunma, terörle mücadele, bölgesel konuları kapsayan stratejik mekanizma çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz istişarelerle diyaloğumuzu güçlendirdik. F-16 tedarik talebimizi sözleşme ile sonuçlandırdık. Yeni ABD yönetimiyle milli çıkarlarımız doğrultusunda yapıcı bir diyalog kurmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
'VİZE KONUSUNDA YAŞANAN ZORLUKLAR TAKİP EDİLMEKTE'
Bakan Fidan, terörizmin her biçim ve tezahürüyle aynı kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu. Fidan, yurt dışındaki vatandaşların ve soydaşların Türkiye'de bağlarını ve çıkarlarını koruma yönündeki çalışmalarını kararlılıkla ve titizlikle yürüttüklerini kaydederek, şöyle konuştu:
"70'in üzerinde farklı konuda konsolosluk hizmetiyle, vatandaşlarına en fazla sayı ve çeşitlilikte konsolosluk hizmeti sunan ülkelerden biriyiz. 2024 yılının başından beri 2,5 milyonu aşkın konsolosluk işlemi gerçekleştirilmiştir. Aynı dönemde, 45 farklı şehirde 35 gezici konsolosluk hizmeti verilmiştir. Bakanlığımızın Konsolosluk Çağrı Merkezi, yurt dışındaki vatandaşlarımızın ana başvuru merkezi haline gelmiştir. Bu merkez, 2024 yılı başından beri 660 bini aşkın çağrı yanıtlamıştır. Merkez, vatandaşlarımızın Lübnan ve Filistin’den tahliyesi sürecinde de etkin şekilde çalışmıştır. Lübnan’daki olaylar akabinde iki gemimiz ivedilikle tahliye çalışmalarına yönlendirilmiş, havayoluyla da seferler organize edilmiştir. Bakanlığımız, ikili ilişkilerimizin gelişmesine sekte vurmayan, ancak milli güvenliğimizi de gözeten akılcı bir vize politikası uygulamaktadır. Vatandaşlarımızın vize konusunda yaşadığı zorluklar Bakanlığımızca yakından takip edilmekte ve ilgili ülkelerin somut adımlar atmaları için çözüm önerileri getirilmektedir."
Fidan, Antalya Diplomasi Forumu'nun 4'üncüsünü 11-13 Nisan 2025'te gerçekleştireceklerini dile getirdi.
2024 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte gerçekleştirdikleri temaslara değinen Fidan, "Cumhurbaşkanımız ile birlikte refakaten 10'u çok taraflı toplantı olmak üzere toplam 16 yurt dışı ziyaret; 27'si çok taraflı toplantıya katılım olmak üzere, toplam 58 yurt dışı ziyaret gerçekleştirdik. Yurt içinde ise 142 görüşme ve kabul düzenledik; 103 telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Çeşitli kurum ve kuruluşlarımızla 308 eşgüdüm faaliyeti düzenledik" dedi.
'2025 BÜTÇE KANUN TEKLİFİ 39 MİLYAR TL'
Fidan, bakanlıklarına tahsis edilen bütçeyi etkili ve verimli bir şekilde kullandıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"2023 yılı kesin hesabına göre, Bakanlığımıza toplam 17,8 milyar TL ödenek tahsis edilmiştir. Yılsonu harcamamız 17,3 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Dolayısıyla, tasarruf tedbirlerine uyarak etkin şekilde kullandığımız bütçemizin gerçekleşme oranı yüzde 97'dir. Bakanlığımızın 2023 yılına ait kesin hesabı mali mevzuatta belirlenen şekilde hazırlanarak Hazine ve Maliye Bakanlığı'na iletilmiştir. Kesin hesap cetvelleri bir kitapçık olarak da komisyonumuzun bilgisine sunulmuştur. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifiyle bakanlığımıza 39 milyar TL ödenek tahsis edilmesi öngörülmektedir. Ayrıca, 6,1 milyar TL'si Ulusal Ajans ve AB programlarına katılım olmak üzere, AB Başkanlığı için 6,8 milyar TL, Türk Akreditasyon Kurumu için 394 milyon TL tutarında ödenek de komisyonumuzun onayına sunulmuş durumdadır."
'MİT'TEN BU KONUYU HALLEDECEK ARKADAŞI ALDIM GETİRDİM'
Milletvekilleri, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'a bakanlığa ve bütçeye ilişkin sorularını iletti. Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) Dışişleri Bakanlığı'na geçen bürokratlar hakkındaki soru üzerine Bakan Fidan, "Bizim şu anda 39 tane genel müdürlüğümüz var. Ben MİT’ten 6 tane genel müdür arkadaş getirdim. Bunlardan birisi Personel Genel Müdürü. Bu arkadaş devlet personel kökenlidir. MİT’e de dışarıdan geldi. Örneğin Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü, hukukçu. Başbakanlık hukuk müşaviriydi. MİT’te benimle beraberdi. İstirham ettim tekrar geldi. Daha sonra Bilgi İşlem Genel Müdürü. Göreve geldiğimde eğer ihtisas sahibi bir arkadaş konunun başında olsaydı ben buna ihtiyaç duymazdım. MİT’ten bu konuyu halledecek arkadaşı aldım getirdim. Yani çalışmalarını gördüm. Onun dışında İstihbarat ve Güvenlik Genel Müdürlüğü var. MİT’te benim yerimde daha sonra Libya'ya büyükelçi olmuş, dolayısıyla hem dış politikada hem de dış işlerinde hem de MİT’i bilen bir arkadaşımızı getirdik. İstihbarat Güvenlik Genel Müdürlüğü’nün başına koyduk. Ondan sonra MİT’te benimle beraber çalışmış Eşgüdüm Genel Müdürü var. Üstün başarılar üretmiş. Burada da Eşgüdüm genel konusundaki gerekli sistemi kuran çok değerli seçkin bir arkadaşımız. Diplomatik Güvenlik Birimi var. Birim yeni kuruldu. Bizim dış elçiliklerimizin fiziki, haberleşme ve evrak güvenliği konusunda ihtisas sahibine arkadaşlara ihtiyaç var. Arkadaşımızı Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan ödünç aldık. Yani bu arkadaşlar Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan ödünç aldığımız iktisat sahibi arkadaşlar" dedi.
'KURUMSALLAŞMAYA NE KADAR ÖNEM VERDİĞİMİ HERKES BİLİR'
Konuşmasının devamında MİT ve Dışişleri Bakanlığı’nın kardeş teşkilat gibi çalıştığını belirten Fidan, "Buradan personel değişiminin olması sorun olmamalı. Benim, Milli İstihbarat Teşkilatı'ndayken de Dışişlerindeyken de dikkat ettiğim bir husus var. Özellikle kariyer ve gruplarına dışarıdan pek atama yapmayı tercih etmiyorum. Ama iktisat konularına az önce ifade ettiğim gibi atamaları yapıyorum. Bunun dışında dışarıdan atadığım Strateji Bütçe başkan arkadaşımız var. Benim kurumsallaşmaya ne kadar önem verdiğimi beni tanıyan herkes bilir. Yani kurumsal verim ve derinleşme önemli. Bunun için de alanında iktisat sahibi arkadaşlarla çalışmak her zaman için benim tercihim. Çünkü taşıdığım emaneti en iyi şekilde taşımaya gayret ediyorum" ifadelerini kullandı.
'BECERİRSEK İLK AMACIMIZ ORTA DERECELİ OKUL KURMAK'
Dışişleri Bakanlığına ait vakıflara ilişkin atamalar hakkındaki eleştirilere ilişkin Fidan, şunları söyledi:
"Vakıf Kanunu geçtikten sonra biz mütevelli heyeti olarak atamayı yaptık. Yönetim kurulunu da atadık. Bakanlıkta atamalarımızı biz yaptık. Dışarıdan bir mali uzman atamamız gerekiyordu. Bir eski banka genel müdürünü mali uzman olarak atadık. Faaliyetimize başladık. Şirket kurulumunu yaptık. Vize şirketleriyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Vize şirketlerinin daha önceden bakanlık ile yapmış olduğu sözleşmeler var. Bunlar hukuken bağlayıcı olan sözleşmeler. Bunlara uygun şirketlerle de oturarak ve konuşarak, belli bir yol bularak yolumuzda gitmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz bu vize şirketleri gerçekten ülkemize olan rağbeti ve vize işlerini de yönetmek için iyi bulunmuş bir sistem. Vize verme sistemini de kolaylaştıran bir yapı. Örneğin bakanlık personelinin hayatı yurt dışında geçiyor. Çocukları yurt dışında büyütüyor. Yurt dışında okuyan çocukları var. Geldiği zaman da bu çocukların burada okuması gerekiyor. Bunlara özel orta dereceli eğitim kurumunun olması gerekiyor. İnşallah becerirsek ilk amacımız bir orta dereceli okul kurmak. Daha sonra bir üniversite vizyonumuz var. Becerebilirsek, bütün bunlar vakfın faaliyet arasında olacak."
'BAKANLIKTA ÇALIŞAN İNSANLARIN BİNDİĞİ ARAÇLAR DEĞİL BUNLAR'
Bakanlığın araç alımları hakkındaki soruya Fidan, "Bazı basın yayın organlarında 'Dışişleri'ne şu kadar Mercedes lastiği alındı, bu kadar şey alındı' şeklinde haberler var. Bakanlığımızda 261 tane misyon var. Buradaki temsil gereği araç kullanan misyon şeflerinin araçlarıdır. Bunların hepsinin en iyi araç olması gerekiyor. Bütçemizin el verdiği ölçülerde buralara her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Yani alınan araçlar, Dışişleri Bakanlığı'nda çalışan insanların bindiği araçlar değil bunlar. Alıp dışarıya göndermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
'BİZİM İLE DÜNYA ARASINDA DRAMATİK BİR SORUNUMUZ YOK'
Türk vatandaşlarının vize talepleri ve Türkiye'ye yönelik vize talepleri ilişkin rakamlar paylaşan Fidan, "Vize konusu Avrupa devletleriyle bizim aramızdaki bir konu. Avrupa devletleri şimdi kendileri Schengen meselesine bağladılar. Schengen meselesi girdikten sonra sadece bize karşı değil, dünyadaki herkese karşı bir ortalamayla hareket ediyorlar. Tamam, Türkiye'de problemlerimiz var. Bunun sebebini araştırıyoruz. Sadece bize mi özel bir davranış var? 2014’ten başlayalım. 2014’te Türkiye başvurularına yapılan ortalama ret yüzde 4.4, bütün Schengen başvurularına yapılan ret; yüzde 5.1. 2015’te Türkiye’de yüzde 3.9, dünyada 6.2; 2016’da bizde yüzde 4.4, dünyada 6.9; 2019’da bütün dünyada 9.7, bizde 9.7; 2020’de de bizde 12.7 dünyada 13.6; 2021’de yüzde 16.9 dünyada 13.4; 2022’de bizde 15.7, bütün dünyada 17.9, 2023’te bizde ret oranı 16.1, dünyada yüzde 16. Bizim ile dünya arasında dramatik bir sorunumuz yok” ifadelerini kullandı.
'RESMİ POLİTİKAMIZ DEVAM EDİYOR'
Avrupa Birliği ülkeleri ile vize serbestliği konusundaki son duruma ilişkin bilgi veren Fidan, “Avrupa Birliği'nin vize serbestliğinin hayata geçmesi için altı tane madde var. Bu konuları biz kurumlarımızla konuşuyoruz, koordine ediyoruz. Bundan hayata geçmesi sizler eminim ki Meclis’e gelirse destek verirsiniz. Ama öncelikli olarak politik iklimin hayata geçmesi için bizim biraz da onlarla belli konuları müzakere etmemiz gerekiyor. Vize serbestliği ve Avrupa Gümrük Birliği'nin güncellenmesi meselesi şu anda Avrupa Birliği'yle aramızda yürüttüğümüz iki tane önemli başlık. Bizim bu konudaki resmi politikamız devam ediyor" dedi.
'BİZİM BRICS İLE İLGİLİ SAKLADIĞIMIZ HİÇBİR ŞEY YOK'
BRICS ülkelerinin bugün oldukça gündeme geldiğini söyleyen Fidan, "Bizim BRICS ile ilgili sakladığımız hiçbir şey yok. Benim gerek hani basın toplantılarında gerek televizyon programlarında olmazsa olmaz soru BRICS sorusu. Aylardır bu soru soruluyor. BRICS kurumsal bir başvuru ve kabul mekanizması olan bir yer değil. Üyeler öyle bir kurumsallaşması yok. Üyeler bir araya geliyorlar. Birilerini davet ediyorlar. Ama sizin de bir şekilde ilginizi ifade etmeniz gerekiyor. Biz ifade ilgimizi ifade ettiğimizi söyledik. Yani kaç defa söyledim ben. Ben ilgi duyuyoruz dedim. Bu ilgiyi de karşı tarafa ilettik. BRICS son özellikle 1-2 yıldır olan jeostratejik gelişmelerden dolayı bir önceki yıldaki genişleme hamlesinden sonra baktılar ki BRICS bir artık bir genişleme sürecine gitti. İkincisi şaşırtıcı bir şey. Aldığı üyelerin kompozisyonunda öyle bir izlenim veriyor ki dünyadaki en fakir ülkede BRICS üyesi olabilir. En zengin ülkede üyesi olabilir. Herkes açıklık kulüp haline geldiği izlenimi verdi. Dolayısıyla muazzam bir fırsatı kaçırmak istemeyenler tarafından hücum başladı. Ama bizimki tabii öyle değildi. Bizimki çok böyle hesaplı kitaplı incelenmiş, bakılmış. Avrupa Birliği'nin kurumsallaşması burada yok, derinleşmesi burada yok, birliği burada yok, işleyişi de burada yok. Bunu biliyoruz. Bunun burada olması mümkün olacak mı? Zor. Ama burada bir dünya oluşuyor, bir tartışma var. Alternatif ekonomik düzenler aranıyor. Çünkü sizin kendi kurucusu olmadığınız ve egemeni olmadığınız herhangi bir kulüpte sizin isteme, mevcut şartlar sizin aleyhinize döndüğü zaman her zaman için şarta tabi tutabilirsiniz. Türkiye bunu yaşıyor. Başka ülkeler bunu yaşıyor. Başka ülkeleri kurmadıkları sistemin üyesi oldukları zaman zaman zaman yaptırımla karşılaşabiliyor. Bütün finansal altyapınızı batıya bağlamışsınız. Bütün savunma altyapınızı NATO standardına bağlamışsınız" diye konuştu.
'EUROFIGHTER SATIŞINDA SİPARİŞ AŞAMASINA GELİNMEDİ'
F-16’ların son durumuna ilişkin Fidan, "Kongrede o süreci biz tamamlattık. O bitti, yapılan görüşmelerle. Daha sonra Milli Savunma Bakanlığı'nın teknik görüşmeleri yapıldı. Milli Savunma Bakanlığı o teknik görüşmeleri de bitirdi. Ön ödemeleri de yaptı. Siparişleri verildi. Ve artık o süreç başladı, F-16 süreci. Bizim için önemli olan askeri politik alanı, o siyasi iradenin orada oluşturmasını sağlamak. Daha sonra bunu onların firmasıyla bizim Milli Savunma Bakanlığı'nı bir araya getirmekti, o kısmı bitti. Eurofighter konusunda da aynı sistem. İlk önce Avrupalılarla siyasal irade kısmını hallettik. Şimdi Milli Savunma Bakanlığımızla teknik alanları konuşuluyor. Ama orada sipariş aşamasına gelinmedi. Onu biliyorum. Çünkü tartışılıyor şu anda" dedi.
KOMİSYONDAN GEÇTİ
Bakan Fidan, yaklaşık 1 saat boyunca milletvekillerinin sorularını cevapladı. Ardından Komisyon Başkanı Mehmet Muş, bakanlık bütçesini oylamaya sundu. AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla, Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi komisyonda kabul edildi.