Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Malta’nın başkenti Valetta’da Malta Dışişleri Bakanı Ian Borg ile ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan, Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye ziyareti, Libya ilişkileri ve Avrupa Birliği üyelik süreci konusunda açıklamalarda bulundu.
BAKAN HAKAN FİDAN: "MALTA'YLA TİCARET İLİŞKİLERİMİİZ BÜYÜK BİR HIZ KAZANMAKTA"
Bakan Fidan, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere başsağlığı diledikten sonra şu açıklamalarda bulundu;
“Özellikle ticaret alanındaki ilişkimiz, günden güne daha da büyük bir hız kazanmaktadır. Türk iş insanlarımız, şirketlerimiz inşaat, altyapı, gemicilik, bankacılık, liman işletmeciliği ve havacılık dahil birçok sektörde faaliyet göstermektedir. Bizler hükümet olarak şirketlerimizin buradaki faaliyetlerini ve yatırımlarını destekliyoruz. Aynı zamanda Maltalı dostlarımızın da onlara göstermiş olduğu ev sahipliğine de teşekkür ediyoruz.”
“Bölgesel konularda aynı şekilde düşünüyoruz, uluslararası platformlarda aynı şekilde davranıyoruz. Başlıca beraber ilgi duyduğumuz, çalıştığımız konular var. Kendileri biliyorsunuz halihazırda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyesi, aynı zamanda AGİT Dönem Başkanlığı’nı yürütmekteler.”
“Gazze ile ilgili düşüncelerimiz aynı. Oradaki katliamın bir an önce durmasını, insani yardımların sağlanmasını ve iki devletli çözüm temelinde bölgeye kalıcı bir barış gelmesini ve böylece hem İsrail’in hem Filistin’in kalıcı güvenliğini ve barışını tesis edilerek artık bu problemin bölgeye daha fazla risk oluşturmasını engellemek, yıkıcı etkilerinin önüne geçmek için çözüme kavuşturmak gerektiği konusunda hem fikiriz.”
“Ukrayna konusunda da yine aynı şekilde görüş alışverişlerimiz oldu. Bu konuda özellikle savaşın oluşturduğu riskleri ve kayıpları gündeme getirdik. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün her zaman yanında olduk, yanında olmaya devam edeceğiz.”
“Libya’da biliyorsunuz Türkiye olarak pozisyonumuz özellikle Birlik Hükümeti’nin meşruiyetini ve faaliyetlerini destekliyoruz. Ama doğu-batı bölünmesinin daha fazla devam etmeden belli bir süreç içerisinde sona ermesini de arzu ediyoruz.”
PUTİN’İN ZİYARETİ HAKKINDA
Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye ziyaretiyle ilgili gelen soruyu Bakan Fidan şöyle cevapladı;
“Sayın Putin, Türkiye’yi yakın gelecekte ziyaret edecekler. Bu tabi Türkiye ile Rusya arasında devam eden düzenli diyalog ve görüşmelerin bir başka tezahürü esas itibariyle. Türkiye ile Rusya arasında biliyorsunuz hem birçok alanda işbirliği var, başta enerji olmak üzere. Diğer taraftan sorunlu alanlara ilişkin görüşmelerin gerçekleşmesi gerekiyor, başta Suriye olmak üzere, Kafkaslar olmak üzere, Ortadoğu olmak üzere. Buralardaki pozisyonlarımızı sürekli gözden geçirmemiz gerekiyor gerek sorunlara çözüm bulmak için gerek çatışmaların yayılmasını önlemek için. Bu açıdan bakıldığında yani Rusya ile olan düzenli diyaloğumuzun devam etmesine büyük önem veriyoruz. Gerek bizim düzeyimizde gerek Cumhurbaşkanları düzeyinde devam eden bir diyalog süreci var. Bunun bir yansıması olarak Sayın Putin Türkiye’yi ziyaret edecek. Tabi bu ziyaret esnasında hem ikili ilişkiler hem bölgesel konular Ukrayna da dahil olmak üzere konuşulacaktır.”
AB ÜYELİĞİ
Dışişleri Bakanı Fidan, Libya hakkında gelen soruları şöyle yanıtladı;
“Konu şu anda iki eksende gündeme alınıyor. Birincisi Türkiye’nin üyelikle ilgili tartışmaları, ikincisi üyelik dışı yürütülen işbirliği alanları neler olabilir. Üyelikle ilgili konu, daha önce ifade ettim, bu bizimle ilgili bir konu değil, Avrupa Birliği’nin şu anda karar vermesi gereken bir konu. 2023 Mayıs seçimlerinden sonra Sayın Cumhurbaşkanımız meşru yetkiyi aldıktan sonra iradesini halk adına ortaya koydu. Biz AB konusundaki hedeflerimize bağlıyız. Burada Türkiye’nin pozisyonu net ama Avrupa Birliği, Türkiye’yi kendi içine almayı istiyor mu istemiyor mu? Böyle bir siyasi bir denklemi kurabilir mi, o kendilerinin karar vereceği bir husus. Ama biz bu konuyu tabi Avrupa siyasetine baktığımız zaman, partilerin geliştirdikleri argümanlara, siyaset kavramlarına baktığımız zaman gittikçe başka medeniyetlerle, kültürlerle bütünleşme hedefinden uzaklaştığını görüyoruz. Belki ileride bundan vazgeçerler ama şimdiki siyaset dili kuşatıcı ve yakınlaştırıcı olmaktan ziyade uzaklaştırıcı bir dil. Bu dediğim gibi kendi iç meseleleri.
Ama Türkiye olarak biz AB kurumlarıyla olan ilişkimizi devam ettirmek istiyoruz. Özellikle gümrük birliği ile ilgili güncelleme çalışmaları yapılması, vize kolaylığı ve serbestliği ile ilgili çalışmaları tamamlanması yönündeki çalışmalarımıza devam edeceğiz.
AB kurumları dışında AB ülkeleriyle zaten ikili ilişkilerimiz devam ediyor. Onları daha da ilerletme peşindeyiz. Biliyorsunuz Almanya en büyük ticari ortağımız.”