Şekerbank ile ABD hükümetinin finansal kuruluşu olan US International Development Finance Corporation (Amerikan Uluslararası Kalkınma Finans Kuruluşu-DFC), Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgenin kalkınmasına yönelik 100 milyon dolarlık kredi anlaşması imzaladı. Bugün gerçekleşen basın toplantısında Şekerbank’ın kendi kaynaklarından ekleyeceği 33 milyon dolar ile toplam proje tutarının 133 milyon dolara ulaşacağı bildirildi.  

7 yıl vadeli söz konusu kredi, 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgenin kalkınması öncelikli olmak üzere kadın işletmelerin ve KOBİ’lerin finansmanı için kullanılacak. DFC kredisi ile Şekerbank, 7 yılda, yüzde 80'i mikro ve küçük işletmeler olmak üzere 350 bine yakın KOBİ’yi ve deprem bölgesinde yaklaşık 1,5 milyon mevcut ve yeni istihdamı desteklemeyi hedefliyor. Kredi, DFC’nin ve Şekerbank’ın ortak misyonları doğrultusunda finansal erişimi yaygınlaştırmak ve sosyal faydayı artırmak amacıyla tabana yaygın bir şekilde kullandırılacak.  

DFC kredisine ilişkin düzenlenen basın toplantısı, Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan’ın ev sahipliğinde, ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake ve ABD İstanbul Başkonsolosu Julie Eadeh katılımıyla bugün İstanbul’da gerçekleştirildi. 

JEFFRY FLAKE “TÜRK DOSTLARIMIZIN YENİDEN YAPILANMA SÜRECİNDE ROL ALMAKTAN ONUR DUYUYORUZ” 

Söz konusu proje, 6 Şubat depremlerinin hemen ardından ABD hükümetinin deprem bölgesine gerçekleştirdiği 235 milyon dolar desteğin ve Amerikan kurumlarınca yapılan 110 milyon doları aşkın bağışın ardından Amerikan hükümetinin bölgeye yaptığı yeni bir destek niteliği taşıyor. Basın toplantısında konuşan ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake, “Bu kredi, Türkiye'de depremden etkilenen toplulukları desteklemek için atılmış çok büyük bir adımdır. Türk dostlarımızın yeniden yapılanma sürecinde rol almaktan onur duyuyoruz” dedi. 

DFC Chief Operating Officer Agnes Dasewicz krediye ilişkin yaptığı açıklama, “DFC, Şubat ayında meydana gelen depremlerin ardından bölge halkının kalıcı olarak toparlanması için kritik önem taşıyan istihdam ve temel hizmetleri sağlayan küçük işletmelere finansman sağlama konusunda Şekerbank'ı desteklemekten gurur duyuyor. DFC'nin Şekerbank'ın kadınlara ait işletmelere finansman sağlama yeteneğini güçlendirme taahhüdü, bölge halkının yeniden kalkınmasıyla ekonomilerinin uzun vadede daha güçlü ve kapsayıcı büyümesini sağlamaya da yardımcı olacaktır” diyekonuştu. 

HASAN BASRİ GÖKTAN: “350 BİNE YAKIN KOBİ’YE FİNANSMAN SAĞLAMAYI ÖNGÖRÜYORUZ” 

Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Göktan, toplantıda yaptığı konuşmasına, söz konusu kredi anlaşmasının gerçekleşmesini sağlayan DFC temsilcilerine ve destekleri için ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake ile ABD Türkiye Diplomatik Misyonu temsilcilerine teşekkür ederek başladı. 

Şekerbank’ın son yıllarda finansal performansında sergilediği sürdürülebilir başarıya da değinen Göktan, bankanın kırsal bölgeler ağırlıklı olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki yaygın şube ağıyla mikro ve küçük işletmelerin finansmanında öncü bir role sahip olmasının DFC’nin seçiminde büyük rol oynadığının altını çizdi. Göktan sözlerini şöyle sürdürdü:  

“Söz konusu kredi mümkün olduğunca tabana yaygın bir şekilde kullandırılacak. Bu doğrultuda, yedi yıl boyunca yüzde 80'i mikro ve küçük işletmeler olmak üzere 350 bine yakın KOBİ’ye finansman sağlamayı öngörüyoruz.” 

Göktan, bölgede yaşayan yüzbinlerce kişiye refah ve istihdam sağlaması hedeflenen projenin sağlayacağı toplumsal fayda ile öne çıktığını belirterek, “DFC kredisi ile önümüzdeki yedi yıl içinde deprem bölgesinde yaklaşık 1,5 milyon mevcut ve yeni istihdamı desteklemeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.  

“PROJENİN TOPLAM BÜYÜKLÜĞÜNÜ 133 MİLYON DOLARA ÇIKARACAĞIZ” 

Bakan Şimşek: "Cari açığın milli gelire oranının yüzde 1'in altında kalmasını bekliyoruz" Bakan Şimşek: "Cari açığın milli gelire oranının yüzde 1'in altında kalmasını bekliyoruz"

Göktan, konuşmasında deprem bölgesinde üretim çarklarının yeniden dönmeye başlaması için uzun vadeli dış kaynak girişinin önemine değinerek, bu tür uzun vadeli dış kaynakların bankacılık sektörünün büyüme kapasitesini ivmelendirerek deprem bölgesinde topyekûn kalkınmayı sağlayabileceğini vurguladı. Amerikan hükümetinin DFC aracılığıyla Şekerbank’a sağladığı bu kaynağın ekonominin belkemiği bankacılık sektörü yoluyla bölgeye akacak yeni dış kaynaklara vesile olmasını dileyen Hasan Basri Göktan, “DFC ile imzaladığımız 100 milyon dolar büyüklüğündeki kredi anlaşması kapsamında kendi kaynaklarımızdan da 33 milyon dolar ekleyerek projenin toplam büyüklüğünü 133 milyon dolara çıkaracağız” dedi.  

“BÖLGENİN TOPYEKÛN KALKINABİLMESİNDE UZUN VADELİ KAYNAK GİRİŞİ ÇOK ÖNEMLİ” 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Şekerbank Genel Müdür Yardımcısı Aybala Şimşek Galpin ise “Amerikan Hükümeti’nin finansal kuruluşu DFC’den 7 yıl vadeli 100 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzaladık. 33 milyon dolar da kendi kaynaklarımızdan ekleyeceğiz böylelikle proje bütçesi toplam 133 milyon dolar olacak. Ana amacımız, deprem bölgesinin kalkınmasına destek olmak. İlk günden beri deprem bölgesindeydik; hem müşterilerimize finansal kolaylık sağladık hem de çalışanlarımıza, yakınlarına ve vatandaşlarımıza destek anlamında elimizden geleni yaptık. Ancak bölgenin topyekûn kalkınabilmesinde uzun vadeli kaynak girişi çok önemli olduğu için bu konudaki çalışmalarımızı hızlandırdık. Bankanın son yıllardaki finansal performansında görülen kayda değer gelişim üzerine kırsal bankacılık ve finansal kapsayıcılıktaki tarihsel öncü rolü de eklenerek kredinin verilmesinde önemli bir parametre oluştu. Böyle anlamlı bir projeyi başlatmış olmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerine yer verdi.

Galpin, sözlerine şöyle son verdi: 

“Bankamızın genel misyonu doğrultusunda kredinin büyük kısmı KOBİ’lere kullandırılacak. Bizim KOBİ tanımımız sektör KOBİ tanımına göre daha küçük ölçekli işletmeleri işaret ediyor. Kredinin vadesi olan 7 yıl boyunca 350 bine yakın KOBİ’ye ulaşmayı hedefliyoruz. Yüzde 80’i mikro ve küçük işletmeler olacak. Dolayısıyla kişi başına kullandırılan kredi tutarı çok daha düşük olacağı için yüz binlerce kişiye ulaşması öngörülüyor. Bu yüzden toplumsal fayda kısmına bakarak çok daha anlamlı bir proje olacağını düşünüyorum.” 

Editör: MURAT ÖZER